Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BÖLÜŞMEK : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek

BÖLÜŞTÜRMEK : Turkish Turkish

ölüşmek eylemini yaptırmak

BÖLÜŞTÜRÜCÜ : Turkish Turkish

ölüştüren, paylaştıran

BÖLÜŞÜM : Turkish Turkish

ölüşmek eylemi, paylaşma

BÖLÜŞÜM KURAMI : Turkish Turkish

üretilen bir malın gelirinin üretime katılanlara katkıları oranında paylaştırılması gerektiğini savunan ekonomik görüş

BÖLÜT : Turkish Turkish

eklembacaklıların vücudunu oluşturan yan yana dizili parçaların her biri, °halka

BÖLÜT : Turkish Turkish

zigotun bölünmesinden sonra embriyonda ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri

BÖLÜTLENME : Turkish Turkish

döllenmiş yumurtanın, blastulayı oluşturuncaya dek art arda bölünmesi

BÖLÜTLÜ : Turkish Turkish

ölütlere, halkalara ayrılmış olan

BÖLÜTLÜLÜK : Turkish Turkish

ölütlü olma durumu

BOMBA : Turkish Turkish

canlı ya da cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah

BOMBA : Turkish Turkish

üyük fıçı ya da varil

BOMBA : Turkish Turkish

omba biçiminde, kalın demirden kap

BOMBA : Turkish Turkish

cinsel çekiciliği olan çok güzel kadın

BOMBA : Turkish Turkish

yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren

BOMBA GİBİ : Turkish Turkish

iyi, sağlam, göz alıcı, gösterişli

BOMBA GİBİ : Turkish Turkish

çok önemli, sarsıcı, etkileyici

BOMBA GİBİ : Turkish Turkish

iyi hazırlanmış, çok çalışmış (öğrenci)

BOMBA GİBİ PATLAMAK : Turkish Turkish

öfkelenerek, birdenbire ve yüksek sesle bağırıp çağırmak

BOMBA GİBİ PATLAMAK : Turkish Turkish

ir olay birdenbire ortaya çıkarak herkesi şaşırtmak

BOMBACI : Turkish Turkish

omba kullanan ya da yapan kimse

BOMBALAMAK : Turkish Turkish

omba atmak

BOMBALANMAK : Turkish Turkish

ombalamak eylemine konu olmak

BOMBALATMAK : Turkish Turkish

ombalamak eylemini yaptırmak

BOMBALI : Turkish Turkish

ombayla yapılan