Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BORU AĞI : Turkish Turkish

döşemi oluşturan boruların tümü

BORU ASKISI : Turkish Turkish

her tür borunun asılmasında kullanılan, lama demiri ya da çelik çemberlerden yapılan askı

BORU BİLEZİĞİ : Turkish Turkish

soba borularının ek yerine geçirilen süslü çember

BORU ÇALMAK : Turkish Turkish

orazan öttürmek

BORU DEĞİL ( YA DA BORUMU BU) : Turkish Turkish

azımsanacak, önem verilmeyecek şey değil

BORU KELEPÇESİ : Turkish Turkish

oruyu duvara saptamakta kullanılan gereç

BORU MENGENESİ : Turkish Turkish

kesme, diş açma gibi işlemler için borunun sıkıca bağlandığı aygıt

BORUÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

çançiçeği

BORUÇİÇEĞİGİLLER : Turkish Turkish

çançiçeğigiller

BORUCU : Turkish Turkish

oru döşemecisi

BORUCU : Turkish Turkish

andolarda boru çalan kimse

BORUCUK : Turkish Turkish

uzunluğu az, çapı küçük, silindir biçiminde oluşum

BORUKABAĞI, -NI : Turkish Turkish

oğumsuz, boru gibi uzun sukabağı

BÖRÜLCE : Turkish Turkish

fasulyeye benzeyen iki bitkiye verilen ortak ad (vigna sinonsis ve dolichos)

BÖRÜLCE : Turkish Turkish

u bitkilerin hem taze hem de kurutularak yemeği yapılan ürünü

BORULU : Turkish Turkish

orusu olan

BORUMSU : Turkish Turkish

oru biçiminde olan

BORUYOLU, -NU : Turkish Turkish

petrolü, çıktığı yerden başka yere akıtan boru döşemi, °payplayn

BOŞALIM : Turkish Turkish

oşalmak eylemi, °deşarj

BOŞALMA : Turkish Turkish

oşalmak eylemi

BOŞALMA : Turkish Turkish

derdini birine açarak ferahlama, rahatlama

BOŞALMA : Turkish Turkish

elektrik yükünün başka tür iletkene geçişi ya da sıfıra düşmesi

BOŞALMA : Turkish Turkish

meni gelmesi, °ejekülasyon

BOŞALMAK : Turkish Turkish

oş duruma gelmek, içinde bir şey kalmamak

BOŞALMAK : Turkish Turkish

dışarıya akmak, dökülmek