Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BOYNUZSU : Turkish Turkish

oynuza benzer, boynuz gibi

BOYNUZSUZ : Turkish Turkish

oynuzu olmayan

BOYOTU, -NU : Turkish Turkish

aklagillerden, çiçekleri mavi, sarı ya da beyaz renkli, kurutulan tohumları çemen yapımında kullanılan bir bitki (trigonella faenugraecum)

BOYSUZ : Turkish Turkish

oyu benzerleri arasında kısa olan

BOYSUZLUK : Turkish Turkish

kısa boyluluk

BOYU ( YA DA BOYUNA, BOYUNCA) BERABER : Turkish Turkish

kendi boyu kadar

BOYU (BOSU) DEVRİLSİN ( YA DA DEVRİLESİ) : Turkish Turkish

"ölsün" anlamında ilenç sözü

BOYU BACADAN MI AŞTI! : Turkish Turkish

daha evlenecek yaşta değil

BOYU BOYUNA; HUYU HUYUNA : Turkish Turkish

karı koca ya da arkadaşlar arasında her bakımdan uygunluk olması gerekir

BOYUN BORCU : Turkish Turkish

yapılması gereken ödev, °vecibe

BOYUN EĞMEK : Turkish Turkish

isteyerek ya da istemeyerek uymak, katlanmak

BOYUN KESMEK : Turkish Turkish

aşını eğmek

BOYUN KIRMAK : Turkish Turkish

saygı duyulan bir kimse karşısında, ayaktayken başı öne bükmek

BOYUN OLMAK : Turkish Turkish

kefil olmak

BOYUN VERMEK : Turkish Turkish

uyruk altına girmek

BOYUN, -YNU : Turkish Turkish

gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi

BOYUN, -YNU : Turkish Turkish

şişe, güğüm gibi kapların ya da vida, cıvata gibi araçların dar olan üst bölümü

BOYUN, -YNU : Turkish Turkish

sorumluluk

BOYUN, -YNU : Turkish Turkish

dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer

BOYUNA : Turkish Turkish

ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına

BOYUNA : Turkish Turkish

(.'..) ara vermeden, durmaksızın

BOYUNA BOSUNA BAKMADAN : Turkish Turkish

fizik yapısının gereğince gelişmemiş olmasını göz önünde bulundurmadan

BOYUNBAĞI, -NI : Turkish Turkish

gömlek yakasının altından geçirilip süs olarak bağlanan uzun, enlice kumaş parçası, °kravat

BOYUNCA : Turkish Turkish

oyu ya da uzunluğu kadar

BOYUNCA : Turkish Turkish

sürdüğü zaman kadar, süresince