Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BOZDURMAK : Turkish Turkish

ozmak eylemini yaptırmak

BOZDURULMAK : Turkish Turkish

ozmak eylemi yaptırılmak

BOZGUN : Turkish Turkish

ir toplulukta karşılıklı güvenin bozulmasıyla beliren karışıklık

BOZGUN : Turkish Turkish

yenilen bir ordunun, düzen bağını yitirerek asker onurunun gerektirdiği bütün bağları bozması, °hezimet

BOZGUN : Turkish Turkish

u durumda bulunan

BOZGUNA UĞRAMAK ( YA DA BOZGUN VERMEK) : Turkish Turkish

yenilip perişan olmak, dağılmak, hezimete uğramak

BOZGUNCU : Turkish Turkish

ozgun yaratan (kimse, güç, vb.)

BOZGUNCULUK : Turkish Turkish

ozguncu olma durumu

BOZGUNLUK : Turkish Turkish

ozgun

BOZGUNLUK : Turkish Turkish

ozgun olanın durumu

BOZKIR : Turkish Turkish

kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerde geniş alanlara yayılan, ağaçsız doğal bölge, °step

BOZLAK : Turkish Turkish

orta ve güney anadolu'nun kimi bölgelerinde bir türkü ezgisi

BOZLAK : Turkish Turkish

u ezgiyle söylenen, konusu acıklı türküler

BOZLAMAK : Turkish Turkish

(deve için) bağırmak

BOZLAMAK : Turkish Turkish

çığlık koparmak

BOZLUK : Turkish Turkish

pamuk ipliğinden dokunan çoğunlukla devetüyü ya da toprakrenginde bir tür kumaş

BOZMA : Turkish Turkish

ozmak eylemi

BOZMA : Turkish Turkish

içimi ve kullanılışı değiştirilmiş

BOZMACI : Turkish Turkish

eski şeyleri alıp bozarak parça parça satan kimse

BOZMADDE : Turkish Turkish

sinir gözelerinden oluşan, beyinde dış, omurilikte iç tabaka

BOZMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek

BOZMAK, -AR : Turkish Turkish

ir yerin, bir şeyin düzenini bozmak, karıştırmak

BOZMAK, -AR : Turkish Turkish

sağlığına dokunmak, zarar vermek

BOZMAK, -AR : Turkish Turkish

(soyut şeyler için) kötü duruma getirmek

BOZMAK, -AR : Turkish Turkish

geçersiz bir duruma getirmek