Turkish Turkish
Turkish Turkish
BUKLE : Turkish Turkish
küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
BUKLE BUKLE : Turkish Turkish
kıvrım kıvrım, bukleli (saç)
BUKLELİ : Turkish Turkish
kıvrımları olan (saç)
BUKLET : Turkish Turkish
ükülmüş iplik
BUKLET : Turkish Turkish
u iplikten dokunmuş (giyecek)
BÜKLÜK : Turkish Turkish
akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, bük
BÜKLÜM : Turkish Turkish
ükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat
BÜKLÜM : Turkish Turkish
dönemeç, °viraj
BÜKLÜM BÜKLÜM : Turkish Turkish
çok büklümlü, kıvrım kıvrım
BÜKLÜMLÜ : Turkish Turkish
üklümü olan
BÜKME : Turkish Turkish
ükmek eylemi
BÜKME : Turkish Turkish
ükülmüş kaytan ya da iplik
BÜKME : Turkish Turkish
vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma
BÜKMEK, -ER : Turkish Turkish
sertçe çevirmek, kıvırmak
BÜKMEK, -ER : Turkish Turkish
irkaç tel ipliği burarak sarmak
BÜKMEK, -ER : Turkish Turkish
eğmek
BÜKMEK, -ER : Turkish Turkish
katlamak
BÜKMEK, -ER : Turkish Turkish
döndürmek
BUKRAN : Turkish Turkish
saraçların kullandığı yün kırpıntısı
BÜKTÜRMEK : Turkish Turkish
ükmek eylemini yaptırmak, kıvırtmak
BÜKÜK : Turkish Turkish
ükülmüş, eğilmiş olan
BÜKÜLGEN : Turkish Turkish
kolay eğilip bükülen
BÜKÜLGEN : Turkish Turkish
ükünlü
BÜKÜLGENLİK : Turkish Turkish
ükülgen olma durumu
BÜKÜLMEK : Turkish Turkish
ükmek eylemine konu olmak, katlanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani