Turkish Turkish
BUNAMAK : Turkish Turkish
frengi, alkolizm gibi dış nedenlerden ya da yaşlılık, damar tıkanması gibi iç nedenlerle zihinsel bağıntı kopmak, ateh getirmek
BUNAYIŞ : Turkish Turkish
unamak eylemi ya da biçimi
BUNCA : Turkish Turkish
epey, çok
BUNCA : Turkish Turkish
u kadar, bu denli
BUNCACIK : Turkish Turkish
u kadarcık, azıcık, çok az
BUNCAĞIZ : Turkish Turkish
u denli az, bu kadar
BUNCAĞIZ : Turkish Turkish
u zavallıcık, bu küçücük (şey)
BUNDA : Turkish Turkish
"bu" adılının kalma durumu
BUNDA BİR İŞ VAR : Turkish Turkish
olayın bir içyüzü, durumun gizli bir yönü var
BUNDAN : Turkish Turkish
"bu" adılının çıkma durumu
BUNDAN BÖYLE : Turkish Turkish
undan sonra
BUNDAN İYİSİ CAN SAĞLIĞI : Turkish Turkish
u en iyisidir, daha iyisi olamaz
BUNGALOV : Turkish Turkish
hindistan'da tek katlı, genellikle tahtadan yapılmış, verandayla çevrili ev
BUNGALOV : Turkish Turkish
genellikle tahtadan yapılmış, tek katlı ev
BÜNGÜLDEMEK : Turkish Turkish
(su) topraktan kaynayarak çıkmak
BUNGUN : Turkish Turkish
sıkıntılı
BUNGUNLAŞMAK : Turkish Turkish
unalmak, çok sıkılmak
BUNGUNLUK : Turkish Turkish
ungun olma durumu
BUNLAR : Turkish Turkish
"bu" adılının çoğul durumu
BUNLU : Turkish Turkish
unluk içinde bulunan, bunluk geçirmekte olan
BUNLUK : Turkish Turkish
sıkıntı, bunalım
BUNMAK,-AR : Turkish Turkish
eğenmemek, azımsamak, küçümsemek
BUNU : Turkish Turkish
"bu" adılının belirtme durumu
BUNUN : Turkish Turkish
"bu" adılının tamlayan durumu
BUNUN BURASI : Turkish Turkish
dikkati çekmek için "burası" anlamında kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani