Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BÜYÜMÜŞ DE KÜÇÜLMÜŞ : Turkish Turkish

konuşması ve davranışları yaşına uymayıp, büyüklerinki gibi olan

BUYUR ETMEK : Turkish Turkish

"buyurun" diyerek konuğu içeriye almak

BUYUR? : Turkish Turkish

anlamadım, sözünüzü yineler misiniz?

BUYUR? : Turkish Turkish

söyleyiniz, emrediniz

BUYURGAN : Turkish Turkish

aşkalarına egemen olmaya çalışan otoriter tavırlı kişi ve bu kişinin tutumu

BUYURGANCA : Turkish Turkish

uyurgan bir biçimde

BUYURGANLIK : Turkish Turkish

uyurgan olma durumu

BUYURMAK : Turkish Turkish

ir şeyin yapılmasını ya da yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek

BUYURMAK : Turkish Turkish

söylemek, demek, düşüncesini bildirmek

BUYURMAK : Turkish Turkish

gelmek, gitmek, geçmek, girmek

BUYURMAK : Turkish Turkish

almak

BUYURMAK : Turkish Turkish

"etmek, eylemek" anlamında da yardımcı eylem olarak kullanılır

BUYURU : Turkish Turkish

uyruk, °emir

BUYURUCU : Turkish Turkish

uyurgan

BUYURUCULUK : Turkish Turkish

uyurganlık

BÜYÜSEL : Turkish Turkish

üyüyle ilgili olan

BÜYÜTEÇ : Turkish Turkish

odak boyutu birkaç santimetre olan yaklaştırıcı mercek, °pertavsız

BÜYÜTKENDOKU : Turkish Turkish

sürgendoku

BÜYÜTME : Turkish Turkish

üyütmek eylemi

BÜYÜTME : Turkish Turkish

irisi tarafından yetiştirilmiş kimse

BÜYÜTME : Turkish Turkish

uzakta duran cisimlere ırakgörür ya da benzeri bir araçla bakıldığında cismi gören açının, çıplak gözle bakıldığı zamanki açıya oranı

BÜYÜTMEK : Turkish Turkish

üyük duruma getirmek, genişletmek

BÜYÜTMEK : Turkish Turkish

yetiştirmek, bakmak

BÜYÜTMEK : Turkish Turkish

(fotoğraf, harita vb. için) daha büyük örneğini yapmak

BÜYÜTMEK : Turkish Turkish

olduğundan daha çok, daha önemli göstermek, abartmak, °mübalağa etmek