Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

BUZDOLABI GİBİ : Turkish Turkish

soğuk (kimse ya da şey)

BUZDOLABI, -NI : Turkish Turkish

yiyecek, içecek gibi şeyleri soğuk olarak saklamaya yarayan motorla çalışan dolap

BÜZDÜRMEK : Turkish Turkish

üzmek

BÜZDÜRMEK : Turkish Turkish

üzmek eylemini birine yaptırmak

BÜZGEN : Turkish Turkish

kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan ya da kapayan çember biçimindeki kasların genel adı

BÜZGÜ : Turkish Turkish

dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesiyle oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım

BÜZGÜLÜ : Turkish Turkish

üzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan

BÜZGÜSÜZ : Turkish Turkish

üzgüsü olmayan

BUZHANE : Turkish Turkish

uz yapılan yer

BUZHANE : Turkish Turkish

soğuk hava deposu

BUZKIRAN : Turkish Turkish

donmuş deniz, göl ya da ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere açmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi

BUZLA : Turkish Turkish

deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı, °bankiz, °aysfild

BUZLANMAK : Turkish Turkish

uzla kaplanmak, buz tutmak

BUZLAR ÇÖZÜLMEK : Turkish Turkish

uzlar erimeye ve kırılmaya başlamak

BUZLAR ÇÖZÜLMEK : Turkish Turkish

aradaki dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak

BUZLAŞMAK : Turkish Turkish

uz durumuna gelmek

BUZLU : Turkish Turkish

uz tutmuş, buz bağlamış olan

BUZLU : Turkish Turkish

uz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş

BUZLU : Turkish Turkish

uğulanmış gibi olan, saydam olmayan

BUZLUCAM : Turkish Turkish

yüzeyi, bilinen camdan daha iri zımparalarla işlenerek saydamlığı giderilmiş cam

BUZLUĞAN : Turkish Turkish

üzerinde buz eksik olmayan yüksek dağ tepesi

BUZLUK : Turkish Turkish

yiyecek ve içecekleri soğutarak saklamak için kullanılan, buzla soğutulan kap ya da dolap

BUZLUK : Turkish Turkish

uzdolabının içinde, buz yapan bölme

BÜZME : Turkish Turkish

üzmek eylemi

BÜZME : Turkish Turkish

ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba vb.)