Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CADISÜPÜRGESİ, -Nİ : Turkish Turkish

u mantarın yol açtığı bitki hastalığı

CAFCAF : Turkish Turkish

°şatafat

CAFCAF : Turkish Turkish

ağız kalabalığıyla bir şeyi elde eden, °şirret

CAFCAFLI : Turkish Turkish

gösterişli, fazla şık, şatafatlı

CAFERİ : Turkish Turkish

şiiliğin bir kolu ve bu koldan olan kimse

CAĞ : Turkish Turkish

parmaklık, korkuluk

CAĞ : Turkish Turkish

şiş, örgü şişi

CAĞ : Turkish Turkish

üyük bez ya da deri torba, büyük çuval

CAĞ : Turkish Turkish

lavabo, banyo

ÇAĞ : Turkish Turkish

zaman parçası, °vakit

ÇAĞ : Turkish Turkish

yaşamın çocukluk, gençlik gibi türlü dönemlerinden her biri, yaş

ÇAĞ : Turkish Turkish

kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, °devir

ÇAĞ : Turkish Turkish

tarihin ayrıldığı dört büyük bölümden her biri

ÇAĞ : Turkish Turkish

ir şeyin uygun, elverişli zamanı

ÇAĞ : Turkish Turkish

ir katmanın oluştuğu süre

ÇAĞ AÇMAK : Turkish Turkish

herhangi bir bakımdan özelliği olan yeni ve evrensel bir gidişe yol açmak

ÇAĞA : Turkish Turkish

çocuk, bebek

ÇAĞANOZ : Turkish Turkish

kabukluların on ayaklılar alttakımından eti için avlanan küçük su hayvanı (carcinus)

ÇAĞANOZ GİBİ : Turkish Turkish

eğri büğrü (kimse)

ÇAĞATAYCA : Turkish Turkish

adını cengiz'in ikinci oğlu çağatay'dan alan, doğu türkçesinin xv. yüzyılda oluşan yazı dili

ÇAĞCIL : Turkish Turkish

(ınsan için) zamanın yeniliklerini benimseyen, ona göre davranan, °asri,°modern

ÇAĞCIL : Turkish Turkish

tekniğin, bilimin ve düşüncenin yeniliklerinden yararlanan, °modern

ÇAĞCILLAŞMA : Turkish Turkish

çağcıllaşmak eylemi, asrileşme, modernleşme

ÇAĞCILLAŞMAK : Turkish Turkish

çağın yeniliklerine uygun duruma gelmek, asrileşmek, modernleşmek

ÇAĞCILLAŞMAK : Turkish Turkish

çağın yenilikleriyle donanmak