Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇAKILDAK : Turkish Turkish

ir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen ya da değirmen, sudolabı gibi birtakım makinelerin işleyişini çıkardığı sesle denetlemeye yarayan parça

ÇAKILDAK : Turkish Turkish

uğdayı değirmenin dönüş hızına uygun olarak değirmen taşının deliğine aktaran tahtadan yapılmış düzenek

ÇAKILDAK : Turkish Turkish

elde çevrildikçe gürültülü ses çıkaran değirmen biçiminde bir çocuk oyuncağı

ÇAKILDAK : Turkish Turkish

koyun, keçi gibi birtakım hayvanların kuyrukları altındaki kıllara takılıp kuruyan pislik

ÇAKILDAMAK : Turkish Turkish

çakıl taşları gibi ses çıkarmak

ÇAKILI : Turkish Turkish

çivi, kazık gibi bir şeyle tutturulmuş

ÇAKILI : Turkish Turkish

çakılmış, bir şeye bağlı

ÇAKILI : Turkish Turkish

yeri değişmez, °sabit

ÇAKILIP KALMAK : Turkish Turkish

ir yerde uzun süre devinimsiz kalmak

ÇAKILLIK : Turkish Turkish

çakıl döşenmiş ya da birikmiş yer

ÇAKILMAK : Turkish Turkish

(sivri bir şeyi) bir yere kuvvet uygulayarak çakmak

ÇAKILMAK : Turkish Turkish

hızla düşüp saplanmak

ÇAKILTI : Turkish Turkish

çakıl taşlarının ve onlara benzer şeylerin, kımıldatılınca çıkardıkları ses

ÇAKIM : Turkish Turkish

şimşek

ÇAKIM : Turkish Turkish

kıvılcım, °şerare

ÇAKINTI : Turkish Turkish

şimşek

ÇAKIR : Turkish Turkish

(göz için) mavi hareli, ela

ÇAKIR : Turkish Turkish

çakırdoğan

ÇAKIR : Turkish Turkish

yeni olgunlaşmaya başlamış meyve

ÇAKIR : Turkish Turkish

şarap

ÇAKIR ÇUKUR : Turkish Turkish

çak çuk diye ses çıkararak

ÇAKIRCI : Turkish Turkish

kuş avında çakırdoğanı tutan kimse

ÇAKIRDİKEN : Turkish Turkish

maydanozgillerden, hekimlikte kullanılan bir bitki, deveelması (arctium tomentosum)

ÇAKIRDİKENLİK : Turkish Turkish

çakırdikeni çok olan yer

ÇAKIRDOĞAN : Turkish Turkish

yırtıcı kuşlardan bir doğan çeşidi, toğrul (accipiter gentilis)