Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

CAMLIK : Turkish Turkish

çiçek, sebze gibi bitkileri dış etkenlerden korumak için yapılmış küçük limonluk, °sera, °camekân

ÇAMLIK : Turkish Turkish

çamı çok olan (yer)

ÇAMLIK : Turkish Turkish

çam korusu

ÇAMSAKIZI ÇOBAN ARMAĞANI : Turkish Turkish

verilen bir armağanın, sunulduğu kimsenin değerine uygun olmadığını ve verenin gücünün ancak buna yettiğini özür yollu anlatmak için söylenir

ÇAMSAKIZI GİBİ : Turkish Turkish

tedirginlik verecek kadar bir insanın peşinden ayrılmayan, sırnaşık (kimse)

ÇAMSAKIZI, -NI : Turkish Turkish

çam ağacından çıkarılan reçine

CAMSI : Turkish Turkish

cam gibi saydam, cama benzer

CAMSI : Turkish Turkish

yerin içinden yüze çıkan erimiş sıcak maddelerin, soğuma sırasında billurlaşmayıp, biçimsiz olarak katılaşmış durumu

CAMSICİSİM : Turkish Turkish

gözün içinde göz merceğinin arkasında bulunan çiğ yumurta akı kıvamında saydam madde

CAMSILAŞMA : Turkish Turkish

ir döküm kumunun yüzeysel camlaşması

CAMSUYU, -NU : Turkish Turkish

potas ya da sodanın kuvars ile eritilmesinden elde edilen, ağacın böceklere ve ateşe dayanıklılığını artıran sıvı

ÇAMUKA : Turkish Turkish

gümüşbalığından ufak ve ona benzer bir balık (atherina hepsetus)

ÇAMUR : Turkish Turkish

suyla karışıp, bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık

ÇAMUR : Turkish Turkish

yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeyle yapılan harç

ÇAMUR : Turkish Turkish

sataşkan, çevresine tedirginlik veren (kimse)

ÇAMUR BANYOSU : Turkish Turkish

sağaltım gücü olan çamurla yapılan banyo

ÇAMUR GİBİ : Turkish Turkish

(ekmek için) iyi pişmemiş ve siyah unla yapılmış

ÇAMUR GİBİ : Turkish Turkish

sataşkan, çamur

ÇAMUR IĞRIBI : Turkish Turkish

sığ yerlerde kullanılan uzun bir balık ağı

ÇAMURA BULAŞMAK : Turkish Turkish

kirli bir işe karışmak

ÇAMURA YATMAK : Turkish Turkish

orcunu ödememek, sözünü yerine getirmemek

ÇAMURCUK : Turkish Turkish

sazangillerden, sazandan küçük, eti tatsız bir göl ve bataklık balığı (chrondrostoma nasus)

ÇAMURLAMAK : Turkish Turkish

çamur sürmek, çamurla sıvamak

ÇAMURLAMAK : Turkish Turkish

kötülemek

ÇAMURLANMAK : Turkish Turkish

üzerine çamur sürülmek