Turkish Turkish
CANLANDIRILMAK : Turkish Turkish
canlandırmak eylemine konu olmak
CANLANDIRIM : Turkish Turkish
ortada kalan kalıntılarına göre bir yapıtın ana tasarısına uygun olarak yeniden çizimi
CANLANDIRMA : Turkish Turkish
canlandırmak eylemi
CANLANDIRMA : Turkish Turkish
tek tek resimleri ya da hareketsiz resimleri gösterim sırasında hareket duygusu verebilecek biçimde düzenleme ve filme aktarma işi, °animasyon
CANLANDIRMA : Turkish Turkish
kişileştirme
CANLANDIRMAK : Turkish Turkish
canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak
CANLANDIRMAK : Turkish Turkish
yaşatmak; (birinin) kılığına girmek
CANLANMAK : Turkish Turkish
gücü artmak, diri duruma gelmek
CANLANMAK : Turkish Turkish
etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak
CANLANMAK : Turkish Turkish
geçmişte yaşanan bir olay ya da durum (kafasında, gözlerinin önünde, zihninde) yeniden anımsanmak
CANLI : Turkish Turkish
canı olan, diri, yaşayan
CANLI : Turkish Turkish
güçlü, etkili, hareketli, hayat dolu
CANLI : Turkish Turkish
hareketli (yer)
CANLI : Turkish Turkish
parlak, pırıltılı, ışıltılı
CANLI : Turkish Turkish
yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, °hayvan
CANLI CENAZE : Turkish Turkish
çok zayıf, bir deri bir kemik kalmış kimse
CANLI MODEL : Turkish Turkish
esim ya da yontu çalışmalarında yararlanılan kadın ya da erkek
CANLI ÖZDEKÇİLİK : Turkish Turkish
özdeğin, canlı olduğunu savunan öğretimi, °hilozoizm
CANLI RESİM : Turkish Turkish
ir devinimi parçalarına ayırıp bunların elle yapılan resimlerinin alıcıyla tek tek çevrilmesine dayanan ve gösterimde sürekli bir devinimi ortaya koyan film tekniği
CANLI YAYIN : Turkish Turkish
(televizyon ve radyo için) daha önceden herhangi bir gereç üzerine saptanmamış, alıcıyla saptandığı anda yapılan yayın
CANLICILIK : Turkish Turkish
doğanın bütün varlıklarında insa-nınkine benzer ruhlar bulunduğu yolundaki anlayış, °animizm
CANLICILIK : Turkish Turkish
çocukta bir düşünce biçimi olarak bütün cisimlerin canlı olduğuna inanma
CANLILIK : Turkish Turkish
canlı olma durumu
CANLILIK : Turkish Turkish
neşelilik, hareketlilik
CANPARA : Turkish Turkish
sabanı tekerleklere bağlayan zincir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani