Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇAP, -PI : Turkish Turkish

yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita

ÇAP, -PI : Turkish Turkish

uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası

ÇAPA : Turkish Turkish

tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç saplı demir kazı aracı

ÇAPA : Turkish Turkish

çapalamak eylemi

ÇAPA : Turkish Turkish

çipo

ÇAPACI : Turkish Turkish

çapayla çalışan işçi

ÇAPAÇUL : Turkish Turkish

kılığının ya da eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı

ÇAPAÇULLUK : Turkish Turkish

çapaçul olma durumu, kılık kıyafete özen göstermeyiş

ÇAPAK : Turkish Turkish

göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan ya da kuruyan akıntı

ÇAPAK : Turkish Turkish

madenler dövülürken sıçrayan ince ufak parça

ÇAPAK : Turkish Turkish

metal eşyada bulunan pürüz

ÇAPAK : Turkish Turkish

sazan familyasından, vücudu yandan basık, boyu yarım metre kadar olabilen, eti tatsız, kılçıklı bir balık (abramis brama)

ÇAPAKLANMAK : Turkish Turkish

çapak oluşmak

ÇAPAKLI : Turkish Turkish

çapağı olan

ÇAPALAMAK : Turkish Turkish

çapayla kabartmak

ÇAPALANMAK : Turkish Turkish

ir yer çapayla kabartılmak

ÇAPALATMAK : Turkish Turkish

çapalamak eylemini yaptırmak

ÇAPALI : Turkish Turkish

çapası olan

ÇAPALI : Turkish Turkish

yeni çapalanmış (tarla)

ÇAPANOĞLU ÇIKMAK ( YA DA ALTINDAN ÇAPANOĞLU ÇIKMAK) : Turkish Turkish

ir işte başa dert olacak bir durumla, bir sorunla karşılaşmak

ÇAPANOĞLU, -NU : Turkish Turkish

aşa dert olacak durum

ÇAPANOĞLUNUN APTES SUYU GİBİ : Turkish Turkish

(içilecek şeyler için) sulu, tatsız ve kötü görünüşte olan

ÇAPAR : Turkish Turkish

postacı, ulak

ÇAPAR : Turkish Turkish

(hayvan ve bitki için) benekli

ÇAPAR : Turkish Turkish

derisi, kılları ve gözleri, boya maddesi yokluğundan renksiz olan (insan ya da hayvan), akşın, °albino