Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇAPAR : Turkish Turkish

takadan büyük bir çeşit karadeniz kayığı

ÇAPARI : Turkish Turkish

çok iğneli olta

ÇAPARIZ : Turkish Turkish

ıçinden çıkılamayacak denli güç olan, karışık iş

ÇAPÇAK : Turkish Turkish

ağaçtan oyularak yapılmış su tası

ÇAPÇAK : Turkish Turkish

ağzı açık fıçı

CAPCANLI : Turkish Turkish

çok canlı (bir biçimde)

ÇAPKIN : Turkish Turkish

geçici aşklar arkasında koşan

ÇAPKIN : Turkish Turkish

cinsellik taşıyan ya da anımsatan

ÇAPKIN : Turkish Turkish

haylaz

ÇAPKIN : Turkish Turkish

kimi vakit okşayıcı bir sevgi sözü gibi de kullanılır

ÇAPKINCA : Turkish Turkish

çapkın bir (biçimde)

ÇAPKINLAŞMAK : Turkish Turkish

çapkın duruma gelmek

ÇAPKINLIK : Turkish Turkish

çapkın olma durumu ya da çapkınca davranış

ÇAPLA : Turkish Turkish

maden kazımak için kullanılan çelik kalem

ÇAPLAMA : Turkish Turkish

çaplamak eylemi

ÇAPLAMA : Turkish Turkish

ağaç araç vb. çapını, enini boyunu ölçme

ÇAPLAMAK : Turkish Turkish

enini, boyunu ölçmek

ÇAPLAMAK : Turkish Turkish

ir tomruğu kare ya da dikdörtgen kesitli biçim vermek için kabaca yontmak

ÇAPLI : Turkish Turkish

çapı geniş olan

ÇAPMAK, -AR : Turkish Turkish

(atı) koşturmak

ÇAPMAK, -AR : Turkish Turkish

akın etmek

ÇAPÖLÇER : Turkish Turkish

ağaç, araç vb. çapı ölçmeye ya da çevre çaplarını düzenlemeye yarayan açılır kapanır sürgülü araç, °rölaskop

ÇAPÖLÇME : Turkish Turkish

ağaç, araç vb.nin çapını belirlemek amacıyla onu çapölçerden geçirme

ÇAPRAK : Turkish Turkish

eyer örtüsü, şaprak

ÇAPRAŞIK : Turkish Turkish

anlaşılması, çözülmesi ya da içinden çıkılması güç, karışık, °muğlak