Turkish Turkish
ÇAPULCU : Turkish Turkish
çapul yoluyla başkasının malını alan, talancı, yağmacı, plaçkacı
ÇAPULCULUK : Turkish Turkish
çapulcunun yaptığı eylem
ÇAPULLAMAK : Turkish Turkish
çapul yoluyla bir malı almak ya da bir yeri soymak
ÇAPUT : Turkish Turkish
eskimiş bez parçası, paçavra
ÇAPUT : Turkish Turkish
(kimi bölgelerde) bez
CAR : Turkish Turkish
çağrı, tellal ile duyurma; ilan
CAR : Turkish Turkish
tehlike durumu, imdat, yardım
CAR : Turkish Turkish
kimi yerlerde kadınların boydan boya örtündükleri çarşaf, zar
ÇAR : Turkish Turkish
us imparatorlarına ve bulgar krallarına verilen san
ÇAR : Turkish Turkish
şal, omuza atılan atkı
CAR CAR : Turkish Turkish
çok ve yüksek sesle, gürültülü bir biçimde (konuşma)
CAR ETMEK : Turkish Turkish
nara atmak, haykırmak; ilan etmek
ÇARÇABUK : Turkish Turkish
pek çabuk, çabucacık, hemencecik, tez elden
ÇARÇABUK : Turkish Turkish
kolaylıkla
CARCAR : Turkish Turkish
geveze, yaygaracı
CARCUR : Turkish Turkish
"gelişigüzel konuşmak" anlamına gelen "carcur etmek" deyiminde geçer
CARCUR : Turkish Turkish
fermuar
ÇARÇUR : Turkish Turkish
gereksiz yere harcama
ÇARÇUR ETMEK : Turkish Turkish
oş yere harcamak
ÇARÇUR OLMAK : Turkish Turkish
gereksiz yere harcanmak, ziyan olmak
ÇARDAK : Turkish Turkish
üstüne sarmaşık, asma, çiçek sarılmak üzere yapılmış bir tür kafesli çatı
ÇARDAK : Turkish Turkish
tarla, bahçe gibi yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
ÇARDAK : Turkish Turkish
kameriye
ÇARDAK : Turkish Turkish
kimi yörelerde odaların ön kısmındaki yer
ÇARDAKOTU : Turkish Turkish
sıcak ülkelerde yetişen, tarım bitkileri için zararlı otsu bitki
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani