Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CARDIN : Turkish Turkish

ıri fare

ÇARE : Turkish Turkish

ir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol,çıkar yol, çözüm yolu, umar

ÇARE : Turkish Turkish

ir şeyi önleme, sağaltma yolu, °deva

ÇARESİZ : Turkish Turkish

çaresi bulunamayan, onulmaz, umarsız

ÇARESİZ : Turkish Turkish

çare bulamayan (kimse), °biçare

ÇARESİZ : Turkish Turkish

ıster istemez

ÇARESİZ KALMAK : Turkish Turkish

çözüm yolu, çıkar yol bulamamak

ÇARESİZLİK : Turkish Turkish

çaresiz olma durumu

ÇARGÂH : Turkish Turkish

türk müziğinde "do" perdesinin adı

ÇARGÂH : Turkish Turkish

u perdede karar kılan makam

CARİ : Turkish Turkish

akan

CARİ : Turkish Turkish

olagelen, geçen; yürürlükte olan

CARİ HESAP : Turkish Turkish

iki taraf arasında sürüp giden alacak verecek işlemlerinin tutulduğu hesabı, alacak verecek hesabı

ÇARİÇE : Turkish Turkish

çarın karısına ya da kadın çara verilen san

ÇARIK : Turkish Turkish

sepilenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan eski ayakkabı

ÇARIK : Turkish Turkish

araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha

ÇARIK : Turkish Turkish

para cüzdanı

ÇARIKÇI : Turkish Turkish

çarık yapan ya da satan kimse

ÇARIKÇILIK : Turkish Turkish

çarık yapma ya da satma işi

ÇARIKLI : Turkish Turkish

ayağına çarık giymiş

ÇARIKLI ERKÂNIHARP : Turkish Turkish

eğitim görmemiş, kurnaz ya da uyanık köylüler için şaka yollu söylenir

ÇARIKLIK : Turkish Turkish

çarık yapmaya elverişli

ÇARIKLIK : Turkish Turkish

çarık konulacak yer

CARİYE : Turkish Turkish

yabancı ülkelerden kaçırtıp özgürlükten yoksun edilen, alınıp satılabilen, her konuda efendisine bağlı bulunan genç kadın, °halayık

CARİYELİK : Turkish Turkish

cariye olma durumu