Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

etkisiyle birdenbire hasta etmek

ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak

ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

el çabukluğuyla çalmak

ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

kurnazlıkla, zorla ele geçirmek

ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

(yürek) hızlı atmak

ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

hızla bir yere vurmak

ÇARPMAK, -AR : Turkish Turkish

iri çarpılan öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde, çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, °zarp etmek

ÇARPTIRMAK : Turkish Turkish

çarpmak eylemini yaptırmak ya da çarpmasına yol açmak

ÇARPTIRMAK : Turkish Turkish

yankesiciye kaptırmak

ÇARŞAF : Turkish Turkish

yatağın üstüne serilen ya da yorgana kaplanan bez örtü

ÇARŞAF : Turkish Turkish

kimi kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi

ÇARŞAF GİBİ : Turkish Turkish

(deniz, göl, su için) dalgasız, dümdüz ve durgun

ÇARŞAF KADAR : Turkish Turkish

(eni, boyu küçük olması gereken şeyler için) pek büyük, çok geniş

ÇARŞAFA GİRMEK : Turkish Turkish

(eskiden yeni yetişen kız için) çarşaf giymeye başlamak

ÇARŞAFLAMAK : Turkish Turkish

yorganı çarşafla kaplamak

ÇARŞAFLAMAK : Turkish Turkish

kötü duruma düşmek, becerememek

ÇARŞAFLANMAK : Turkish Turkish

çarşaflamak eylemine konu olmak

ÇARŞAFLANMAK : Turkish Turkish

çarşaf giymek

ÇARŞAFLI : Turkish Turkish

üzerinde çarşaf olan

ÇARŞAFLI : Turkish Turkish

çarşaf giymiş olan (kimse)

ÇARŞAFLIK : Turkish Turkish

çarşaf yapmaya elverişli olan (kumaş)

ÇARŞAFSIZ : Turkish Turkish

üzerinde çarşaf olmayan

ÇARŞAFSIZ : Turkish Turkish

çarşaf giymemiş olan

ÇARŞAMBA : Turkish Turkish

haftanın dördüncü günü, salı ile perşembe arasında bulunan gün

ÇARŞAMBA KARISI GİBİ : Turkish Turkish

saçı karmakarışık, üstü başı özensiz kadın