Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇAT KAPI : Turkish Turkish

eklenmedik bir zamanda kapıyı çalarak

ÇAT ORDA ÇAT BURDA, ÇAT KAPI ARKASINDA : Turkish Turkish

çok yer değiştiren bir şeyin durumunu anlatır

ÇAT PAT : Turkish Turkish

iraz, yarım yamalak

ÇAT PAT : Turkish Turkish

uygunsuz zamanlarda, vakitli vakitsiz

ÇAT, -TI : Turkish Turkish

ıki derenin ya da iki yolun birleştiği yer, kavşak

ÇATAK : Turkish Turkish

ıki dağ yamacının kesişmesiyle oluşmuş dere yatağı

ÇATAK : Turkish Turkish

yapışık, ikiz (meyve)

ÇATAK : Turkish Turkish

kavgacı

ÇATAL : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok kola ayrılan değnek

ÇATAL : Turkish Turkish

yol, ağaç gibi, kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri

ÇATAL : Turkish Turkish

dallı olan şeylerin her kolu

ÇATAL : Turkish Turkish

yemek yerken kullanılan iki, üç ya da dört uzun dişli, çoğunlukla metal araç

ÇATAL : Turkish Turkish

dirgen

ÇATAL : Turkish Turkish

ucu kollara ayrılmış

ÇATAL : Turkish Turkish

ıki taraflı

ÇATAL : Turkish Turkish

ıki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir

ÇATAL GÖRMEK : Turkish Turkish

net görmemek, bir şeyi iki görmek

ÇATAL MATAL KAÇ ÇATAL : Turkish Turkish

üzerinden atlanacak gözleri kapalı kişinin, tek ya da çatal biçiminde kaldırılmış parmakların kaç olduğunu bilmesi temeline dayanan bir tür birdirbir oyunu

ÇATAL SES : Turkish Turkish

iki perdeden çıkar gibi olan ve kulağı tırmalayan ses

ÇATALAĞIZ : Turkish Turkish

ir ırmağın denize kavuştuğu yerde lığların birikmesiyle oluşan üçgen biçimli ova, °delta

ÇATALLANMAK : Turkish Turkish

çatal gibi ikiye ayrılmak

ÇATALLAŞMAK : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok olasılık ortaya çıkarak anlaşılması güç bir duruma gelmek

ÇATALLAŞMAK : Turkish Turkish

(ses için) pürüzlü, çatallı çıkmak

ÇATALLI : Turkish Turkish

çatalı olan ya da çatal durumunda olan

ÇATALLI : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok olasılığı olan