Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

ÇATLAMA : Turkish Turkish

uygun olmayan kuruma sonucu ağacın boyu yönündeki lif ayrılması

ÇATLAMAK : Turkish Turkish

(bir cismin) parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak

ÇATLAMAK : Turkish Turkish

ir yüzeyde, ciltte, deride kırışıklar, çizgiler oluşmak

ÇATLAMAK : Turkish Turkish

(meyve için) olgunlaşıp yarılmak

ÇATLAMAK : Turkish Turkish

aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan ya da (bebek) ağlamaktan ölecek duruma gelmek ya da ölmek

ÇATLAMAK : Turkish Turkish

sıkıntı, yalnızlık, sabırsızlık, kıskançlık gibi ruhsal durumları aşırı derecede duymak

ÇATLASA DA ( YA DA ÇATLASA DA PATLASA DA) : Turkish Turkish

elinden gelen her çareye başvursa da

ÇATLATMAK : Turkish Turkish

çatlak duruma getirmek

ÇATLATMAK : Turkish Turkish

çatlamasına yol açmak

ÇATLATMAK : Turkish Turkish

aklını kaçırmak

ÇATMA : Turkish Turkish

çatmak eylemi

ÇATMA : Turkish Turkish

provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça

ÇATMA : Turkish Turkish

ir çeşit döşemelik kumaş

ÇATMA : Turkish Turkish

ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları

ÇATMA KAŞ : Turkish Turkish

ikisinin arasında boşluk olmayan doğal kaş biçimi

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

değnek, kılıç, tüfek gibi uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

(kereste vb. gereci) birbirine tutturmak

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

(yükü hayvana) ıki yanlı yüklemek

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

(yemeni, çatkı, yazma gibi şeyleri başa) bağlamak

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

(kaş, yüz için) sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

üzücü olaylarla karşılaşmak

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

irine sert sözler söylemek ya da yazılar yazmak

ÇATMAK, -AR : Turkish Turkish

astlamak, tesadüf etmek

ÇATRA PATRA : Turkish Turkish

ir dilin az çok ve yalan yanlış olarak konuşulduğunu anlatır, çat pat