Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇAYCILIK : Turkish Turkish

çay yetiştirme işi

ÇAYDAN GEÇİP DEREDE BOĞULMAK : Turkish Turkish

üyük güçlükleri yenmişken önemsiz bir nedenden başa-rısızlığa uğramak

ÇAYDANLIK : Turkish Turkish

ıçinde çay pişirilen kap

CAYDIRICI : Turkish Turkish

kararından, sözünden döndürücü

CAYDIRICI OLMAK : Turkish Turkish

irinin verdiği karardan dönmesinde, kimi davranışlarından vazgeçmesinde etkili olmak

CAYDIRICILIK : Turkish Turkish

caydırıcı olma durumu

CAYDIRILMAK : Turkish Turkish

cayması sağlanmak, kararından döndürülmek, vazgeçirilmek

CAYDIRMAK : Turkish Turkish

caymasını sağlamak, kararından döndürmek, vazgeçirmek

ÇAYEVİ, -Nİ : Turkish Turkish

çay gibi içeceklerin hazırlandığı ve bunların içildiği yer

ÇAYGARA : Turkish Turkish

çay kenarlarında çıkan göze, kaynak, pınar

ÇAYGİLLER : Turkish Turkish

yapraklarından çay yapılan ikiçeneklilerden bir bitki familyası

ÇAYHANE : Turkish Turkish

çayevi

ÇAYIR : Turkish Turkish

üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer

ÇAYIR : Turkish Turkish

öyle yerde biten otlar

CAYIR CAYIR : Turkish Turkish

ir cismin çabuk ve şiddetle yandığını, yırtıldığını anlatmak için kullanılır

ÇAYIR ÇİMEN : Turkish Turkish

çayırı olan yer

ÇAYIR OTU : Turkish Turkish

çayır oluşturan çeşitli bitkilerin genel adı

CAYIRDAMAK : Turkish Turkish

ses çıkararak yanmak ya da yırtılmak

CAYIRDATMAK : Turkish Turkish

sert, uzun, gürültülü ses çıkartmak

ÇAYIRDÜĞMESİ : Turkish Turkish

tüylü yapraklı, kan kırmızı ya da yeşilimsi çiçekli bitki

ÇAYIRGÜZELİ, -Nİ : Turkish Turkish

uğdaygillerden bir bitki türü (erogrostis major)

ÇAYIRKUŞU, -NU : Turkish Turkish

tarlakuşu

ÇAYIRLAMAK : Turkish Turkish

çayırlanmak

ÇAYIRLAMAK : Turkish Turkish

(hayvan) yediği çayırdan hastalanmak

ÇAYIRLANMAK : Turkish Turkish

(hayvan) çayırda otlamak