Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇEKİLİŞ : Turkish Turkish

ir şeyi bir bütünün içinden rastlantısal seçme, piyango vb. çekilme işi

ÇEKİLME : Turkish Turkish

çekilmek eylemi

ÇEKİLME : Turkish Turkish

ir görevden, bir işten kendi isteğiyle ayrılma, °istifa

ÇEKİLME : Turkish Turkish

yerin yükselme-siyle bu yeri örten deniz sularının gerilemesi

ÇEKİLME : Turkish Turkish

savaşta, bir ordunun ya da bir birliğin düşmandan ayrılmak için yaptığı davranış, °ricat

ÇEKİLME : Turkish Turkish

ir yumrukoyuncusunun herhangi bir nedenle karşılaşmayı bırakması

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

çekmek eylemi yapılmak

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

kendini geri ya da bir yana çekmek

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

ir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

azalmak ya da yok olmak

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

ir yere, bir duruma geçmek

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

ir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

gerilemek, geri gitmek, ricat etmek

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

katılmamak, vazgeçmek

ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

katlanmak, dayanmak, tahammül etmek

ÇEKİLMEZ : Turkish Turkish

dayanılmaz, katlanılmaz olan

ÇEKİLMEZ OLMAK : Turkish Turkish

dayanılmayacak, katlanılamayacak bir duruma gelmek

ÇEKİM : Turkish Turkish

çekmek eylemi

ÇEKİM : Turkish Turkish

herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, °cazibe

ÇEKİM : Turkish Turkish

eylemlerin türlü zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradıkları değişiklikler, °tasrif

ÇEKİM : Turkish Turkish

ir sinema filminin tek bir çekimle elde edilen bölümü, plan

ÇEKİM EKİ : Turkish Turkish

sözcüklerin kök ya da gövdelerine kişi, zaman, çoğul ve durum kavramı vermek için getirilen eklerin genel adı

ÇEKİMLEMEK : Turkish Turkish

genel çekim yasasına göre, başka bir cismi çekmek

ÇEKİMLİ : Turkish Turkish

çekimi olan

ÇEKİMLİ : Turkish Turkish

çekim ekleri alabilen