Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇEKİMLİ EYLEM : Turkish Turkish

kip, zaman ve kişi ekleri almış eylem

ÇEKİMÖLÇER : Turkish Turkish

çekim gücünü ölçmeye yarayan aygıt, yerçekimölçer, °gravimetre

ÇEKİMÖLÇÜM : Turkish Turkish

yerçekim alanının şiddetini inceleyen fizik dalı, yerçekimölçüm, °gravimetri

ÇEKİMSENMEK : Turkish Turkish

(
den) bir şeyi yapmaktan geri durmak, kaçınmak, el çekmek, °istinkâf etmek

ÇEKİMSER : Turkish Turkish

ir konuda düşüncesini, davranışını belli etmekten ya da bir şey yapmaktan kaçınan, °müstenkif

ÇEKİMSERCE : Turkish Turkish

çekingen (bir biçimde)

ÇEKİMSERLİK : Turkish Turkish

çekimser davranma durumu

ÇEKİMSİZ : Turkish Turkish

çekimi olmayan

ÇEKİMSİZ : Turkish Turkish

cins, sayı, kişi belirtmeden bütün durumlarda değişmeyen sözcükler

ÇEKİMSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

çekim gücünü yitirmek

ÇEKİMSİZLİK : Turkish Turkish

çekimsiz olma durumu

ÇEKİNCE : Turkish Turkish

çekinmeyi gerektiren neden ya da durum, °tehlike

ÇEKİNCELİ : Turkish Turkish

çekincesi olan, tehlikeli

ÇEKİNGEN : Turkish Turkish

her şeyden çekinme huyu olan, ürkek, sıkılgan, °muhteriz

ÇEKİNGEN DAVRANMAK : Turkish Turkish

ürkekçe davranışlarda bulunmak

ÇEKİNGENCE : Turkish Turkish

çekingene yakışır (biçimde), ürkekçe

ÇEKİNGENLEŞMEK : Turkish Turkish

çekingen duruma gelmek

ÇEKİNGENLİK : Turkish Turkish

çekingen olma durumu

ÇEKİNİK : Turkish Turkish

irkaç kuşak sonra ortaya çıkan ve o zamana kadar aradaki döllerde gizli kalan soyaçekim nitelikleri için kullanılır, °resesif, "baskın" karşıtı

ÇEKİNİLMEK : Turkish Turkish

çekinmek eylemine konu olmak

ÇEKİNİŞ : Turkish Turkish

çekinmek eylemi ya da biçimi

ÇEKİNMEK : Turkish Turkish

saygı, korku, utanma gibi duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak

ÇEKİNMEK : Turkish Turkish

ir şey sürünmek

ÇEKİNTİ : Turkish Turkish

duraksama, kararsızlık, °tereddüt

ÇEKİNTİ : Turkish Turkish

halı dokunurken yatık liflerin tarakla dikleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan serbest lifler