Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

ir aygıtı, bir düzeni vb.lerini çalışır, işler duruma getirmek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

alışverişi, ticareti başlatmak

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

engin koyuluğunu azaltmak

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

yakışmak, güzel göstermek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

ferahlık vermek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

ir konuyla ilgili konuşmak

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

savaşla almak, fethetmek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

avunmak ya da danışmak için söylemek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

yapmak, düzenlemek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

ayırmak, tahsis etmek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

(çiçek) oluşmak, çiçeklenmek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

görünür duruma getirmek

AÇMAK, -AR : Turkish Turkish

sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek

AÇMALIK : Turkish Turkish

kiri çıkarmak ya da eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde

AÇMAZ : Turkish Turkish

satrançta şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılmaması durumu

AÇMAZ : Turkish Turkish

ıçinden zor çıkılır durum

AÇMAZ : Turkish Turkish

(tuluatta) karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağını veren söz

AÇMAZA DÜŞMEK : Turkish Turkish

içinden çıkılması güç durumda bulunmak

AÇMAZA GETİRMEK : Turkish Turkish

düzen yapmak, oyuna getirmek, zor duruma sokmak

AÇMAZLIK : Turkish Turkish

açmaz olma durumu

AÇMAZLIK : Turkish Turkish

ağzı pek olma durumu, °ketumiyet

AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ : Turkish Turkish

öfkelenerek ağır sözler söyledi

AÇTIRILMAK : Turkish Turkish

açtırmak eylemi yaptırılmak

AÇTIRMA KUTUYU, SÖYLETME KÖTÜYÜ : Turkish Turkish

kötü konuşabilecek birine, bildiklerini açıklama olanağı verilmemesi gerektiğini öğütler

AÇTIRMAK : Turkish Turkish

açmak eylemini yaptırmak