Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇEKMEN : Turkish Turkish

türlü hayvanlarda, asalaklarda, yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan organ, °vantuz

ÇEKMEN : Turkish Turkish

şişe çekmekte kullanılan araç

ÇEKMENLİ : Turkish Turkish

çekmeni olan hayvan

ÇEKMEZ : Turkish Turkish

taşımaz, kaldırmaz

ÇEKMEZ : Turkish Turkish

yıkandığında ya da bir mekanik işlemden geçirildiğinde boyut değiştirmeyen

ÇEKMEZLİK : Turkish Turkish

(kumaş için) boyut değiştirmeme özelliği

ÇEKOSLOVAK : Turkish Turkish

ıslavların batı kolundan olan bir ulus ya da bu ulusun soyundan olan kimse, çek

ÇEKTİRİ : Turkish Turkish

yelkenleri olmakla birlikte kürekle de yol alan eski zaman gemisi, çektirme

ÇEKTİRME : Turkish Turkish

çektirmek eylemi

ÇEKTİRME : Turkish Turkish

çektiri

ÇEKTİRME : Turkish Turkish

üyük yelken kayığı

ÇEKTİRMEK : Turkish Turkish

çekmek eylemini yaptırmak

ÇEKTİRMEK : Turkish Turkish

irinin sıkıntı çekmesine, onulmaz duruma gelmesine yol açmak

ÇEKÜL : Turkish Turkish

ucuna küçük bir ağırlık bağlanmış iple oluşturulan, yerçekiminin doğrultusunu belirtmek için sarkıtılarak kullanılan bir araç, °şakul

ÇEKYAT : Turkish Turkish

gerektiğinde açılan ve geçici olarak yatak olabilen koltuk ya da kanepe

CELADET, -Tİ : Turkish Turkish

yiğitlik, kahramanlık

CELAL, -Lİ : Turkish Turkish

üyüklük, ululuk

CELAL, -Lİ : Turkish Turkish

öfke, kızgınlık

CELALİ : Turkish Turkish

ılk olarak yavuz sultan selim devrinde ortaya çıkan bozoklu derviş celal'in adamlarına ve ondan yana olanlara, sonraları da türeyen tüm eşkıyaya verilen ad

CELALLENMEK : Turkish Turkish

öfkelenmek, kızmak

CELALLİ : Turkish Turkish

sert ve öfkeli (kimse)

CELBE : Turkish Turkish

avcı çantası

ÇELDİRİCİ : Turkish Turkish

aklı çelen

ÇELDİRMEK : Turkish Turkish

vurarak yön değiştirmesine neden olmak

ÇELEBİ : Turkish Turkish

görgülü, terbiyeli, nazik, olgun (kimse)