Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇELİK : Turkish Turkish

gemilerde, üzerine halat ya da ip geçirip tutturmaya yarayan ağaç ya da metalden yapılmış kısa değnek

ÇELİK GİBİ : Turkish Turkish

zayıf, fakat çok güçlü (vücut)

ÇELİK KALEM : Turkish Turkish

oyma baskıda maden plak üzerine resim kazımaya yarayan ucu sivri çubuk

ÇELİK MACUNU : Turkish Turkish

yağ, vernik, dolgu ve renk gereçlerinden hazırlanan boya astarı

ÇELİK METRE : Turkish Turkish

üzerin-de ölçü birimleri işaretlenmiş, küçük bir kutuya girebilen, ince çelik metalden yapılmış uzunluk ölçme aracı

ÇELİKÇOMAK : Turkish Turkish

çocukların, çomak adını verdikleri kalın, uzun sopayla, çelik adını verdikleri ince ve kısa sopaya vurarak oynadıkları oyun

ÇELİKHANE : Turkish Turkish

çelik elde edilen fabrika

ÇELİKKALEM : Turkish Turkish

güney yarıküresinde bulunan bir takımyıldız

ÇELİKLEME : Turkish Turkish

çelik dikerek ağaç yetiştirme

ÇELİKLEMEK : Turkish Turkish

çelik dikerek ağaç yetiştirmek

ÇELİKLEMEK : Turkish Turkish

direncini artırmak, sağlamlaştırmak

ÇELİKLEŞMEK : Turkish Turkish

çelik durumuna gelmek

ÇELİKLEŞMEK : Turkish Turkish

çelik gibi sağlam olmak

ÇELİKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

çelik durumuna getirmek

ÇELİKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

güçlendirmek, güç kazandırmak

ÇELİKLİ : Turkish Turkish

çelik içeren, çelikle kaplı olan

ÇELİKLİ : Turkish Turkish

çok güçlü, çok sağlam, çelik gibi (kişi)

ÇELİKPAMUĞU, -NU : Turkish Turkish

verniklenmiş yüzeyleri düzeltmeye ya da matlaştırmaya yarayan uzun ve keskin kenarlı çelik tel tomarı

ÇELİKSİ : Turkish Turkish

çeliğe benzeyen, çeliğin niteliklerini ve yapısını taşıyan

CELİL : Turkish Turkish

çok büyük, ulu

CELİL : Turkish Turkish

tanrı'nın sıfatlarından biri

ÇELİM : Turkish Turkish

güç, kuvvet

ÇELİMLİ : Turkish Turkish

güçlü

ÇELİMSİZ : Turkish Turkish

güçsüz, °nahif

ÇELİMSİZLİK : Turkish Turkish

çelimsiz olma durumu