Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CEMAAT NE KADAR ÇOK OLSA ( YA DA CAMİ NE KADAR BÜYÜK OLSA) İMAM GENE BİLDİĞİNİ OKUR : Turkish Turkish

ir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır

CEMAAT, -Tİ : Turkish Turkish

ir imama uyup namaz kılan kişiler

CEMAAT, -Tİ : Turkish Turkish

ınsan kalabalığı

CEMAAT, -Tİ : Turkish Turkish

ir dinden ya da bir soydan olanların topluluğu

CEMAATE UYMAK : Turkish Turkish

içinde bulunulan bir topluluğa uyarak davranmak

CEMAATLE NAMAZ KILMAK : Turkish Turkish

imama uyarak namaz kılmak

CEMAL, -Lİ : Turkish Turkish

yüz güzelliği

CEMAN : Turkish Turkish

tümü birden, toplu olarak

CEMAN YEKÛN : Turkish Turkish

toplam olarak, hepsinin tümü

CEMAZİYÜLÂHIR : Turkish Turkish

ay takviminin altıncı ayı, küçük tövbe ayı

CEMAZİYÜLEVVEL : Turkish Turkish

ay takviminin beşinci ayı, büyük tövbe ayı

ÇEMBALO : Turkish Turkish

klavsen

ÇEMBER : Turkish Turkish

merkez denilen durağan bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri

ÇEMBER : Turkish Turkish

u biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi

ÇEMBER : Turkish Turkish

çocukların oynamak için çevirip arkasından koştukları tekerlek biçiminde oyuncak

ÇEMBER : Turkish Turkish

sandık, denk, fıçı gibi şeylerin dağılmaması için üzerlerine geçirilen dayanıklı bir cisimden kuşak

ÇEMBER : Turkish Turkish

üyük yazma, yemeni

ÇEMBER : Turkish Turkish

ıçinden topun geçmesiyle sayı kazanılan ağlı demir halka

ÇEMBER : Turkish Turkish

aşılması, çözümü, içinden çıkılması güç durum

ÇEMBER : Turkish Turkish

(soyut bir şey için) kişiyi sarmalayan yoğun duygu

ÇEMBER AÇI : Turkish Turkish

çember üzerinde alınan bir noktadan uzatılan ve çember üzerinde yay ayıran iki kirişin oluşturduğu açı

ÇEMBER ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

(çocuk) çemberi döndürmek

ÇEMBER GEÇİRMEK : Turkish Turkish

çemberle kuşatmak

ÇEMBER İÇİNE ALMAK ( YA DA ÇEMBERE ALMAK) : Turkish Turkish

kuşatmak

ÇEMBER KAYIK : Turkish Turkish

arka tarafı yuvarlak kayık