Turkish Turkish
ÇERÇEVELİ : Turkish Turkish
çerçeve geçirilmiş ya da çerçeve içine alınmış olan
ÇERÇEVESİZ : Turkish Turkish
çerçevesi olmayan, çerçeve takılmamış olan
ÇERÇİ : Turkish Turkish
köy, pazar gibi yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf
ÇERÇİ : Turkish Turkish
(kimi bölgelerde) tuhafiyeci
ÇERÇİLİK : Turkish Turkish
çerçinin yaptığı iş
ÇERÇÖP, -PÜ : Turkish Turkish
çalı çırpı kırıntısı
ÇERÇÖP, -PÜ : Turkish Turkish
süprüntü
ÇERÇÖP, -PÜ : Turkish Turkish
kimi çocuk oyunlarında "dikkat" anlamında kullanılan uyarma sözü
ÇERDEN ÇÖPTEN : Turkish Turkish
dayanıksız, çürük
CEREK : Turkish Turkish
ınce ve uzun sırık
CEREME : Turkish Turkish
aşkası tarafından yapılan ya da kaza sonucu ortaya çıkan zararı ödeme
CEREMESİNİ ÇEKMEK : Turkish Turkish
kendinin ya da başkasının yol açtığı zararı ödemek ya da yaptığı kötülüğün sonuçlarına katlanmak
CEREN : Turkish Turkish
ceylan
CEREYAN : Turkish Turkish
ir yöne doğru akma, akıntı
CEREYAN : Turkish Turkish
akım
CEREYAN : Turkish Turkish
hava akımı
CEREYAN : Turkish Turkish
ir şeyin gelişme, oluş biçimi
CEREYAN : Turkish Turkish
aynı eğilimde olan, aynı görüşü vb.yi paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
CEREYAN ÇARPMAK : Turkish Turkish
elektrik akımına tutulup etkisinde kalmak
CEREYAN ETMEK : Turkish Turkish
geçmek, olmak, yapılmak
CEREYANLI : Turkish Turkish
akıntılı
CEREYANLI : Turkish Turkish
akımlı
ÇEREZ : Turkish Turkish
kuruyemiş
ÇEREZ : Turkish Turkish
asıl yemekten sayılma-yan peynir, zeytin, sucuk, sosis vb. yiyecekler
ÇEREZ PARASI : Turkish Turkish
düğünlerde çalgıcılara verilen para
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani