Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇERKEZ : Turkish Turkish

çerkezlere özgü, çerkezlerle ilgili

ÇERKEZ : Turkish Turkish

kimi yörelerde kadınların giydiği uzun giysi

ÇERKEZCE : Turkish Turkish

çerkez dili

ÇERKEZPEYNİRİ : Turkish Turkish

uzun süre bozulmayan bir tür taze peynir

ÇERKEZTAVUĞU : Turkish Turkish

tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarının etinden yapılan ve salçasına dövülmüş ceviz, biber katılarak hazırlanan bir yemek

CERMEN : Turkish Turkish

eskiden, bugünkü almanya'yı, bohemya ve polonya'nın batı bölümünü kapsayan cermanya'da oturan halk ya da bu halktan olan kimse

CERMEN DİLLERİ : Turkish Turkish

kuzey avrupa'da konuşulan hint-avrupa dil ailesi

ÇERMİK : Turkish Turkish

kaplıca, ılıca

CERRAH : Turkish Turkish

operatör

CERRAH : Turkish Turkish

önemsiz yaraları sağaltan kimse

CERRAHİ : Turkish Turkish

cerrahlıkla ilgili

CERRAHİ : Turkish Turkish

hekimliğin, ameliyatla sağaltım yapan dalı

CERRAHİ MÜDAHALE : Turkish Turkish

ameliyat

CERRAHLIK : Turkish Turkish

cerrah olma durumu ya da cerrahın mesleği

CERRAR : Turkish Turkish

çekici, sürükleyici

CERRAR : Turkish Turkish

zorla para alan (kimse)

CERRAR : Turkish Turkish

savaş araçlarıyla donatılmış kalabalık ordu

CERRAR : Turkish Turkish

dilenci

CERRE ÇIKMAK : Turkish Turkish

(medreselerde okuyan softalar) para ve erzak toplamak için sayılı aylarda köylere dağılıp imamlık ya da müezzinlik yapmak

ÇERVİŞ : Turkish Turkish

kasaplık hayvanlardan elde edilen türlü yağların eritilmişi

ÇERVİŞ : Turkish Turkish

yemeğin sulu kısmı

CESAMET, -Tİ : Turkish Turkish

üyüklük, irilik

CESAMETLİ : Turkish Turkish

kocaman, iri

CESARET ALMAK ( YA DA BULMAK) : Turkish Turkish

herhangi bir durumdan, davranıştan güç almak

CESARET, -Tİ : Turkish Turkish

güç ya da tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven; yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği