Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇETELE : Turkish Turkish

çizilerek ya da oyularak açılan kertik

ÇETELE : Turkish Turkish

ekmekçi, sütçü gibi esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı

ÇETELE TUTMAK (ÇEKMEK) : Turkish Turkish

hesap tutmak amacıyla bir yere çizgiler çekmek

ÇETELEYE DÖNMEK : Turkish Turkish

(insanın yüzü ya da bedeni için) üzerinde birçok kesikler ya da sıyrıklar olmak

ÇETEN, ÇİTEN : Turkish Turkish

saman vb. şeyleri taşımak için arabalara konan büyük sepet

ÇETEN, ÇİTEN : Turkish Turkish

ahırın bir bölümünde yavrulara ayrılan yer

ÇETEN, ÇİTEN : Turkish Turkish

çitten yapılan yer

ÇETİN : Turkish Turkish

amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç ya da engeli çok olan, güç, °müşkül

ÇETİN CEVİZ : Turkish Turkish

yola getirilmesi, kendisine herhangi bir düşünce-nin kabul ettirilmesi güç olan kimse

ÇETİNLEŞMEK : Turkish Turkish

çetin duruma gelmek

ÇETİNLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

çetin duruma getirmek

ÇETİNLİK : Turkish Turkish

çetin olma durumu

ÇETREFİL : Turkish Turkish

karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması, yapılması ya da sonuca bağlanması güç

ÇETREFİL : Turkish Turkish

yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan (dil)

ÇETREFİLCE : Turkish Turkish

iraz çetrefil

ÇETREFİLLEŞMEK : Turkish Turkish

çetrefil duruma gelmek

ÇETREFİLLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

çetrefil duruma getirmek

ÇETREFİLLİ : Turkish Turkish

karışık ve anlaşılması güç olan

ÇETREFİLLİK : Turkish Turkish

çetrefil olma durumu

CETVEL : Turkish Turkish

doğru çizgileri çizmeye yarayan, dereceli ya da derecesiz, tahtadan, plastikten ya da madenden yapılmış araç, çizgilik

CETVEL : Turkish Turkish

liste, çizelge

CETVEL : Turkish Turkish

ark, su kanalı

CEVABEN : Turkish Turkish

karşılık olarak, cevap olarak

CEVABİ : Turkish Turkish

cevap niteliğinde olan

CEVAHİR : Turkish Turkish

elmas, yakut gibi değerli taşlar, °mücevher