Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇEVİRME : Turkish Turkish

uzaktan dolaşıp düşmanın yan ve gerilerine düşerek onu, istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma

ÇEVİRME : Turkish Turkish

ir dilden başka dile çevrilmiş, °tercüme

ÇEVİRME : Turkish Turkish

çevresi duvar ya da çitle çevrilmiş küçük bahçe

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir şeyin yönünü değiştirmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

öteki yüzünü görünür duruma getirmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

döndürerek devindirmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

yönetmek, idare etmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

geri göndermek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

çevrilemek, °tevil etmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

(hile, dolap, dalavere gibi dürüst olmayan davranışlar için) yapmak

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

kötü bir duruma getirmek, dönüştürmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir dilden başka dile aktarmak, tercüme etmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir yerin çevresini, bir şeyle sarmak, kuşatmak

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

(hava için) bir durumdan başka duruma geçmek

ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

(kâğıt oyunu için) oynamak

ÇEVİRMEN : Turkish Turkish

ir yazıyı, kitabı ya da konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, dilmaç, °tercüman, °mütercim

ÇEVİRMENLİK : Turkish Turkish

çevirmen olma durumu, °mütercimlik

ÇEVİRMENLİK : Turkish Turkish

çevirmenin görevi

ÇEVİRTMEK : Turkish Turkish

çevirmek eylemini yaptırmak

CEVİZ : Turkish Turkish

cevizgillerin örnek bitkisi olan uzun ömürlü gövdesi kalın, kerestesi değerli, yurdumuzda çok yetişen ağaç (juglans regia)

CEVİZ : Turkish Turkish

u ağacın yağlı, nişastalı yemişi, koz

CEVİZ : Turkish Turkish

ceviz ağacının kerestesinden yapılmış