Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

ÇİFT DİKİŞ : Turkish Turkish

irbirlerinden geçme iki sıra düz dikiş

ÇİFT DİRSEK : Turkish Turkish

oruya 180° lik dönüş veren dirsek

ÇİFT KÖSELE : Turkish Turkish

tabanı iki kat köseleden yapılan ayakkabı

ÇİFT KOŞMAK : Turkish Turkish

hayvanları sabana, pulluğa koşmak

ÇİFT LASTİK : Turkish Turkish

örgüde ilmeklerin birinin ön yüzde, diğerinin arka yüzde örülmesiyle elde edilen iki katlı lastik biçimi

ÇİFT SAYI : Turkish Turkish

iki ve ikinin katlarıyla bölünebilen sayı

ÇİFT SÜRMEK : Turkish Turkish

saban, pulluk kullanarak toprağı ekilebilir duruma getirmek

ÇİFT VURUŞ : Turkish Turkish

kasıtlı olmayan ama kurala da aykırı olan bir davranışa uygulanan ceza türü

ÇİFT ZAMANI : Turkish Turkish

tarla sürme zamanı

ÇİFT, -Tİ : Turkish Turkish

(nesneler için) birbirini tamamlayan iki tekten oluşan

ÇİFT, -Tİ : Turkish Turkish

ir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş

ÇİFT, -Tİ : Turkish Turkish

toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan

ÇİFT, -Tİ : Turkish Turkish

küçük maşa ya da cımbız

ÇİFTAYAKLILAR : Turkish Turkish

duyargaları sekiz eklemli, vücut halkalarında ikişer çift ayak bulunan, ıslak ve karanlık yerleri seven çokayaklılar topluluğu

ÇİFTÇİ : Turkish Turkish

geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, °rençber

ÇİFTÇİLİK : Turkish Turkish

çiftçi olma durumu

ÇİFTÇİLİK : Turkish Turkish

çiftçinin gördüğü işler, rençberlik, tarım, °ziraat

ÇİFTDESİMETRE : Turkish Turkish

üzerinde 20 cm.'lik bölüntüler bulunan ölçü cetveli

ÇİFTDİŞLİLER : Turkish Turkish

omurgalılardan, üstçenedeki bir çift kemirmeye yarayan kesici dişin arasında bir çift daha küçük dişleri bulunan kemiriciler takımının bir alttakımı

ÇİFTDUDAKSIL : Turkish Turkish

dudaksıl ünsüzlerden "b, p, m" gibi ünsüzlere verilen ad

ÇİFTE : Turkish Turkish

ıkisi bir arada bulunan ya da ikili

ÇİFTE : Turkish Turkish

(sandal, kayık için) çift kürekli

ÇİFTE : Turkish Turkish

at, eşek ve katırın iki arka ayağıyla vuruşu, tekme

ÇİFTE : Turkish Turkish

ıki namlulu av tüfeği

ÇİFTE GİTMEK : Turkish Turkish

tarla sürmeye gitmek