Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇİFTE KOŞMAK : Turkish Turkish

aşka bir işte kullanılan hayvanları sabana, pulluğa koşmak

ÇİFTEHANE : Turkish Turkish

kuş üretmeye yarar kafesli yer

ÇİFTELEMEK : Turkish Turkish

(hayvan) arka ayaklarıyla tepmek

ÇİFTELEMEK : Turkish Turkish

(gemi) havanın sertleşmesi üzerine ikinci demirini de atmak

ÇİFTELEŞMEK : Turkish Turkish

(hayvan) birbirini çiftelemek

ÇİFTELİ : Turkish Turkish

çifte atan ya da alnında çift sakar (beyaz leke) bulunan (hayvan)

ÇİFTELİ : Turkish Turkish

ahat durmayan, sataşkan

ÇİFTELİ : Turkish Turkish

uğursuz

ÇİFTENAĞRA : Turkish Turkish

irbirine bağlı küçük iki dümbelekten oluşan çalgı

ÇİFTER ÇİFTER : Turkish Turkish

ıkişer ikişer

ÇİFTETELLİ : Turkish Turkish

göğüs ve göbek titreterek, gerdan kırarak oynanan bir oyun

ÇİFTETELLİ : Turkish Turkish

u oyunun müziği

ÇİFTİ BOZMAK : Turkish Turkish

çiftçilik yapmaktan vazgeçmek

ÇİFTKANATLILAR : Turkish Turkish

sinekler gibi iki kanadı olan ve emici ağızları bulunan böcekler takımı, ikikanatlılar

ÇİFTKAPI : Turkish Turkish

üst üste kapanan ya da birbirine vidalanarak kullanılan, yalıtma özelliği çok, iki katlı kapı

ÇİFTKÜME : Turkish Turkish

irbirine çok yakın iki yıldız kümesi

ÇİFTLEMEK : Turkish Turkish

çift duruma getirmek, ikilemek

ÇİFTLEMEK : Turkish Turkish

dişiyle erkeği bir araya getirmek

ÇİFTLEMEÖNLER : Turkish Turkish

ıplik fabrikalarında çift iplik oluşumunu engellemek için kullanılan düzenek

ÇİFTLENMEK : Turkish Turkish

ıkili duruma getirilmek

ÇİFTLEŞMEK : Turkish Turkish

ir şey tekken bir tanesinin daha katılmasıyla çift olmak

ÇİFTLEŞMEK : Turkish Turkish

(erkek ve dişi hayvan ya da bitki gözeleri) döllenmek için bir araya gelmek

ÇİFTLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

çift yapmak

ÇİFTLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

hayvanları çiftleşmek üzere bir araya getirmek

ÇİFTLEYİCİ : Turkish Turkish

ir bilişim sisteminin iki bileşeni arasındaki bağlantı organı