Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇIĞIRTMA : Turkish Turkish

ınce sesler çıkaran bir üflemeli çalgı

ÇIĞIRTMACI : Turkish Turkish

çığırtma çalan kimse

ÇIĞIRTMAK : Turkish Turkish

çağırtmak

ÇİĞİT : Turkish Turkish

çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği

ÇİĞİTLEME : Turkish Turkish

kimi meyvelerin çekirdeğini çıkarma

ÇİĞİTLEME MAKİNESİ : Turkish Turkish

zeytin, vişne vb. çekirdeklerini çıkarmaya yarayan makine

ÇİĞİTLEMEK : Turkish Turkish

kimi meyvelerin çekirdeğini çıkarmak

ÇİĞİTLİ : Turkish Turkish

çekirdeği kalmış olan

CIĞIZ : Turkish Turkish

oyunbozan, mızıkçı

CIĞIZLANMAK : Turkish Turkish

oyunda mızıkçılık etmek

CIĞIZLIK : Turkish Turkish

mızıkçılık

ÇİĞKÖFTE : Turkish Turkish

ıyice çekilmiş, dövülmüş çiğ etle ince bulgura biber, soğan, baharat, salça, maydanoz katılarak bulgur yumuşayıncaya kadar yoğrulup sıkılan ve pişirilmeden yenen köfte

ÇİĞLEŞMEK : Turkish Turkish

(renk ya da ışık) göze batmak

ÇİĞLEŞMEK : Turkish Turkish

kaba davranışlarda bulunmak

ÇİĞLİK : Turkish Turkish

çiğ olma durumu

ÇİĞLİK : Turkish Turkish

kaba, yersiz, yakışıksız davranış

ÇIĞLIK : Turkish Turkish

acı acı ya da ince ve keskin bağırma, °feryat, °figan

ÇIĞLIK ATMAK (KOPARMAK YA DA BASMAK) : Turkish Turkish

kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak

ÇIĞLIK ÇIĞLIKA : Turkish Turkish

çığlık atarak, bağırıp çağırarak

ÇİĞNEK : Turkish Turkish

yol üstü, yol uğrağı, ayakaltı

ÇİĞNEM : Turkish Turkish

ağızda çiğnenecek miktar(da), bir parça, çiğnemlik

ÇİĞNEME : Turkish Turkish

çiğnemek eylemi

ÇİĞNEME KASLARI : Turkish Turkish

altçeneyi oynatarak çiğnemeyi sağlayan kaslar

ÇİĞNEMEK : Turkish Turkish

ağıza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek

ÇİĞNEMEK : Turkish Turkish

ayak altına almak