Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CİHARISE : Turkish Turkish

oyunda zarlardan birinin dörtlü, öbürünün üçlü düşmesi

CİHARIYEK, -Kİ : Turkish Turkish

oyunda zarlardan birinin dörtlü, öbürünün birli düşmesi

CİHAT : Turkish Turkish

din uğruna yapılan savaş

CİHAZ : Turkish Turkish

aygıt

CİHAZ : Turkish Turkish

çeyiz

CİHET, -Tİ : Turkish Turkish

yön, yan, °taraf

CİHETİYLE : Turkish Turkish

nedeniyle,
den dolayı,
den ötürü, sebebiyle

CIK : Turkish Turkish

"yok, olmaz" anlamında kullanılır

ÇIKACAK : Turkish Turkish

hamamlarda dışarıya çıkarken kullanılmak üzere verilen havlu

ÇIKACAK : Turkish Turkish

oy ölçüşecek (kimse)

ÇIKAGELMEK : Turkish Turkish

eklenmedik bir zamanda gelmek

ÇIKAK : Turkish Turkish

çıkılacak yer, çıkıt, °mahreç

ÇIKAK : Turkish Turkish

oğumlanma noktası, °mahreç

ÇIKAR : Turkish Turkish

ir kimse ya da şey için yararlı, uygun olan şey

ÇIKAR : Turkish Turkish

ir kimsenin yalnızca kendini düşünerek elde ettiği kazanç, °menfaat

ÇIKARCI : Turkish Turkish

yalnız kendi çıkarını düşünen, çıkarını kollayan kimse, °menfaatçi, °menfaatperest

ÇIKARCILIK : Turkish Turkish

yalnız kendi çıkarını düşünme durumu, °menfaatçilik, °menfaatperestlik

ÇIKARICI : Turkish Turkish

çıkarma işlevi yapan araç ya da aygıt

ÇIKARILIŞ : Turkish Turkish

çıkarılmak eylemi ya da biçimi

ÇIKARILMAK : Turkish Turkish

çıkarmak eylemine konu olmak

ÇIKARIM : Turkish Turkish

çıkarma işi

ÇIKARIM : Turkish Turkish

elli önermelerin kabul edilen ya da gerçek olan doğruluklarından ya da yanlışlıklarından, başka önermelerin kabul edilen ya da gerçek olan doğruluk ya da yanlışlıklarını çıkarma, °istidlal

ÇIKARMA : Turkish Turkish

çıkarmak eylemi

ÇIKARMA : Turkish Turkish

çıkarmak işlemi, °tarh

ÇIKARMA : Turkish Turkish

kıyılara ve en çok düşman kıyılarına asker indirme, asker çıkarma