Turkish Turkish
ÇIKIK : Turkish Turkish
yerinden çıkmış (kemik ya da organ)
ÇIKIK : Turkish Turkish
çıkıntısı olan
ÇIKIK : Turkish Turkish
ir kemik ya da organın yerinden çıkmış olması
ÇIKIKÇI : Turkish Turkish
çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
ÇIKIKÇILIK : Turkish Turkish
çıkıkçının mesleği
ÇIKIKLIK : Turkish Turkish
çıkık olma durumu
ÇIKILAMAK : Turkish Turkish
çıkı yapmak
ÇIKILMAK : Turkish Turkish
gidilmek
ÇIKIM : Turkish Turkish
tarla sürülürken çapalanırken ya da ekin biçilirken 1,
2 metre genişliğinde ayrılmış tarla boyunca uzanan bölümlerin herbiri
ÇIKIN : Turkish Turkish
ir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça
ÇIKIN ETMEK : Turkish Turkish
çıkına koyup bağlamak, çıkına koymak
ÇIKINLAMAK : Turkish Turkish
çıkına koyup bağlamak
ÇIKINTI : Turkish Turkish
ir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm
ÇIKINTI : Turkish Turkish
ir metni düzeltmek ya da ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma
ÇIKINTI : Turkish Turkish
ir yapıda bir cephenin balkon, saçak gibi dışarı çıkan bölümü
ÇIKINTI : Turkish Turkish
ir yüzeydeki kabartı
ÇIKINTILI : Turkish Turkish
çıkıntısı olan, çıkıntıya bağlı biçimsel özellik taşıyan
ÇIKINTISIZ : Turkish Turkish
çıkıntısı olmayan
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
çıkmak eylemi ya da biçimi
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
ir yerden çıkmak için kullanılan yer
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
çıkış belgesi
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
ir yerden çıkma zamanı
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
eklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
yokuş, "iniş" karşıtı
ÇIKIŞ : Turkish Turkish
kuşatılmış bir bölgeden kurtulmak için birliklerin yaptığı saldırı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani