Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir meslek ya da bilim kurumunda okuyup sınavını vererek yetişmiş olmak, mezun olmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ayrılmak, ilgisini kesmek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

süresi dolunca ayrılmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

yapılmak, yürümek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

yetişecek ölçüde olmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

eksilmek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

sonuca ulaşmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

sıyrılmak, ayrılmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

harcama zorunda kalmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyin yukarısına varmak ya da yükselmek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ış için, yetkili birini orununda görmek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

talihine ya da payına düşmek, isabet etmek, vurmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

gitmek, koyulmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir konu yetkililerce karara bağlanmak

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

irdenbire görünmek

ÇIKMAK, -AR : Turkish Turkish

mal olmak

ÇIKMALI : Turkish Turkish

çıkması olan

ÇIKMALI : Turkish Turkish

çıkması olan (yapı)

ÇIKMALI TAMLAMA : Turkish Turkish

tamlayanı çıkma durumunda olan ve tamlananı üçüncü kişi iyelik eki alan tamlama

ÇIKMALI TÜMLEÇ : Turkish Turkish

eylemin anlamını tümleyen ve çıkma durumunda bulunan dolaylı tümleç

ÇIKMAZ : Turkish Turkish

sonu kapalı, çıkış yeri olmayan, hiçbir yere ulaşamayan (yol, sokak)

ÇIKMAZ : Turkish Turkish

çözüme ulaşamayan, çözüm yolu olmayan