Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇIKMAZ AYIN SON ÇARŞAMBASI : Turkish Turkish

(şaka) hiç gerçekleşmeyecek bir zaman

ÇIKMAZA GİRMEK : Turkish Turkish

(bir iş) çözümlenemez duruma gelmek

ÇIKMAZA SOKMAK : Turkish Turkish

(bir işi, bir durumu) çözümlenemez, güç bir duruma getirmek

ÇİKOLATA : Turkish Turkish

kakaodan yapılan ve kimi kez içine şeker, süt, fıstık, fındık katılan yiyecek

ÇİKOLATA RENKLİ (KİMSE) : Turkish Turkish

zenci

ÇIKRA : Turkish Turkish

sık çalı

ÇIKRALIK : Turkish Turkish

çıkra ile örtülü yer

ÇIKRIK : Turkish Turkish

kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve elle çevrilen araç

ÇIKRIK : Turkish Turkish

ıplik bükmek, iplik sarmak gibi işlerde kullanılan, el ya da ayakla çevrilen dolap

ÇIKRIK : Turkish Turkish

ağır bir şeyi çekecek ipin sarılmasına yarayan ve bir eksen üzerinde uzunca bir kolla çevrilerek dönen silindir

ÇIKRIKÇI : Turkish Turkish

çıkrık yapıp satan kimse

ÇIKRIKÇILIK : Turkish Turkish

çıkrık yapma işi

ÇIKRIKLI : Turkish Turkish

çıkrığı olan

ÇIKTI : Turkish Turkish

üretim sonucu ortaya çıkan ürün, "girdi" karşıtı

ÇIKTI : Turkish Turkish

ilgisayarın ürettiği herhangi bir sonuç

ÇİL : Turkish Turkish

ormantavuğugillerden, eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağtavuğu (tetrastes bonasia)

ÇİL : Turkish Turkish

çoğunlukla yüzde oluşan kahverengi küçük benekler

ÇİL : Turkish Turkish

aynada oluşan leke

ÇİL : Turkish Turkish

köklerdeki kıl gibi ince uzantılar

ÇİL : Turkish Turkish

tüyünde küçük benekler bulunan (hayvan)

ÇİL : Turkish Turkish

yeni ve parlak

ÇİL ÇİL : Turkish Turkish

pırıl pırıl, parlak

ÇİL YAVRUSU GİBİ DAĞILMAK : Turkish Turkish

perişan bir durumda, her biri bir yana dağılmak

CİLA : Turkish Turkish

ir yüzeyin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artırmak ve dekoratif bir görünüm kazandırmak için kullanılan kimyasal bileşik

CİLA : Turkish Turkish

parlak-lık