Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ADAMSIZ : Turkish Turkish

yardımcısız, hizmetçisiz

ADAMSIZ : Turkish Turkish

erkeksiz, kocasız

ADAMSIZLIK : Turkish Turkish

adamsız olma durumu

ADANMAK : Turkish Turkish

adamak eylemine konu olmak

ADAP : Turkish Turkish

töre, °usul, °âdet

ADAP : Turkish Turkish

yol yordam, yol yöntem

ADAP ERKÂN : Turkish Turkish

yol yöntem

ADAPTASYON : Turkish Turkish

ir yapıtı, çevrildiği dilin konuşulduğu toplumun yaşayışına, göreneklerine, inançlarına uygun duruma getirme, uyarlama

ADAPTASYON : Turkish Turkish

uyma

ADAPTE : Turkish Turkish

uyarlanmış

ADAPTE ETMEK : Turkish Turkish

uyarlamak

ADAPTE OLMAK : Turkish Turkish

uymak

ADAPTOMETRE : Turkish Turkish

karanlığa uyum süresini ölçmeye yarayan aygıt

ADAPTÖR : Turkish Turkish

ir aygıtın çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı, uyarlaç

ADAŞ : Turkish Turkish

adları bir olan, aynı adı taşıyan

ADAŞLIK : Turkish Turkish

adaş olma durumu, aynı adı taşıma durumu

ADASOĞANI, -NI : Turkish Turkish

zambakgillerden, soğanından ilaç olarak yararlanılan birtakım maddeler elde edilen bir bitki (urginea maritima)

ADATAVŞANI, -NI : Turkish Turkish

evcil cinsleri de olan tavşana yakın bir kemirici (oryetolagus cuniculus)

ADAVET, -Tİ : Turkish Turkish

düşmanlık, yağılık, °husumet

ADAY : Turkish Turkish

ir görev, bir iş için kendini ileri süren ya da başkaları tarafından ileri sürülen kimse

ADAY : Turkish Turkish

ir iş için yetiştirilmekte olan kimse, °namzet

ADAY : Turkish Turkish

seçilmek amacıyla seçime katılan

ADAY ADAYI : Turkish Turkish

herhangi bir işi yapmak, bir görevi yüklenmek için adaylık aşamasını kazanmak amacıyla başvuran kimse

ADAY ADAYI : Turkish Turkish

milletvekili (ya da senatör) seçimlerinde, partinin adayı olmak için, parti- sinde yapılan ön seçimlere adaylığını koyan kimse

ADAY GÖSTERMEK : Turkish Turkish

ir iş ya da bir görev için birini aday olarak belirlemek