Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CİMRİLEŞMEK : Turkish Turkish

cimri gibi davranmaya başlamak

CİMRİLİK : Turkish Turkish

cimri olma durumu, °hasislik, °nekeslik

CİMRİLİK ETMEK : Turkish Turkish

cimrice davranmak, pintileşmek

CİN : Turkish Turkish

masallara ve kimi inançlara göre, göze görünmeyen yaratık

CİN : Turkish Turkish

akıllı, °zeki

CİN : Turkish Turkish

uğday, arpa, yulaf gibi tanelerden çıkarılan ve ardıçla kokulandırılan bir tür alkollü içki

CİN : Turkish Turkish

pamuklu, kalın kumaştan giysi ya da pantolon

ÇIN : Turkish Turkish

doğru, gerçek

ÇIN AKŞAM : Turkish Turkish

tam akşam vakti

CİN ÇARPMAK : Turkish Turkish

(bir inanışa göre, cinlerin öfkesiyle) inme inmek

CİN ÇARPMIŞA DÖNMEK : Turkish Turkish

neye uğradığını bilemeyecek kadar kötü bir duruma düşmek

ÇIN ÇIN : Turkish Turkish

metal eşyaya vurulunca çıkan sese benzeyen bir ses çıkararak

CİN CİN BAKMAK : Turkish Turkish

kurnazca bakmak

CİN CİN BAKMAK : Turkish Turkish

uykusuz gözlerle, uyanık bakmak

ÇIN ÇIN ÇIN ÇIN İNLETMEK : Turkish Turkish

gür ve keskin ses çıkarmak

ÇIN ÇIN ÇIN ÇIN ÖTMEK : Turkish Turkish

sürekli olarak keskin ses çıkarmak

CİN FİKİRLİ : Turkish Turkish

çok anlayışlı, çok kurnaz, °zeki

CİN GİBİ : Turkish Turkish

anlayışlı ve zeki

CİN İFRİT OLMAK ( YA DA KESİLMEK) : Turkish Turkish

son derece kızmak, öfkelenmek

ÇIN SABAH : Turkish Turkish

sabahleyin çok erken

CİN TUTMAK : Turkish Turkish

(bir inanışa göre cinlerin etkisiyle) delirmek

ÇIN TUTMAK : Turkish Turkish

doğru olduğunu söylemek, doğrulamak

CİNAİ : Turkish Turkish

cinayetle ilgili ya da konusu cinayet olan

ÇİNAKOP,-PU : Turkish Turkish

lüfer balığının küçüğü (temnodon saltator)

ÇİNANASONU, -NU : Turkish Turkish

manolyagillerden sarı renkteki çiçekleri anason kokan bir ağaççık (illicium anisatum)