Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇİNKOGRAF : Turkish Turkish

çinkografi ustası

ÇİNKOGRAFİ : Turkish Turkish

çoğaltılmak istenen resim ya da yazıların kalıbını çinko üzerine çıkarma sanatı

ÇİNKOLAMAK : Turkish Turkish

ir yeri, bir şeyi çinkoyla kaplamak

ÇİNKOLU : Turkish Turkish

üzerinde, yapısında çinko olan

ÇINLAK : Turkish Turkish

çınlaması, yankısı çok olan (yer)

ÇINLAMAK : Turkish Turkish

çın diye ses çıkarmak

ÇINLAMALI : Turkish Turkish

çınlaması olan

ÇINLATMAK : Turkish Turkish

çınlamasını sağlamak

CİNLENMEK : Turkish Turkish

öfkelenmek, kızmak

CİNLERİ AYAĞA KALKMAK : Turkish Turkish

sinirlenmek

CİNLERİ BAŞINA TOPLANMAK ( YA DA ÜŞÜŞMEK) : Turkish Turkish

öfkelenmek

ÇİNLEYLAĞI, -NI : Turkish Turkish

tespihağacı

CİNLİ : Turkish Turkish

ıçinde cinlerin olduğuna inanılan

CİNLİ : Turkish Turkish

öfkeli, sinirli (kimse)

ÇİNLİ : Turkish Turkish

çin ulusundan ya da bu ulusun soyundan olan (kimse)

CİNMISIRI, -NI : Turkish Turkish

ir tür ufak taneli mısır

CİNNET GETİRMEK : Turkish Turkish

delirmek, aklını kaçırmak

CİNNET, -Tİ : Turkish Turkish

delilik

CİNS : Turkish Turkish

tür, çeşit

CİNS : Turkish Turkish

erkekle dişiyi ayıran özellik

CİNS : Turkish Turkish

aralarında ortak özellikler bulunan varlıklar topluluğu

CİNS : Turkish Turkish

(hayvanlarda) soy, kök, °asıl

CİNS : Turkish Turkish

garip, tuhaf

CİNS : Turkish Turkish

almanca, fransızca, ıspanyolca, arapça gibi dillerde bulunan ve nesnelerin eril, dişil ya da yansız olma özelliğini belirten dilbilgisi ulamı

CİNS : Turkish Turkish

pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu