Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CİNS : Turkish Turkish

yüksek nitelikte olan

CİNS ADI : Turkish Turkish

ir türden olan varlıkların adı, tür adı

CİNS CİBİLLİYET : Turkish Turkish

nitelik, asıl; soy sop

CİNS CİNS : Turkish Turkish

çeşitli, türlü

CİNS CİNS : Turkish Turkish

türlerine göre

CİNSAÇI : Turkish Turkish

küsküt

ÇİNŞAPKASI : Turkish Turkish

kabukluların bütün türlerine verilen ad

CİNSEL : Turkish Turkish

cinsiyete, erkek ve dişi arasındaki biyolojik ayrılığa ilişkin, °cinsi

CİNSEL : Turkish Turkish

cinsellikten kaynakla-nan

CİNSELLİK : Turkish Turkish

canlılarda cinsiyete bağlı özellikle-rin, olayların tümü

CİNSELLİK : Turkish Turkish

çeşitli cinsel doyum yaşantıları-nın tümü

CİNSİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ınsan, hayvan ve bitkilerde erkek, dişi bireylere üremede ayrı ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel yaratılış, eşey, cinslik, °seks

CİNSLİK : Turkish Turkish

cinsiyet

CİNSLİKBİLİM : Turkish Turkish

cinsiyeti ve cinsiyetle ilgili sorunları inceleyen bilim, °seksoloji

CİNSLİKBİLİMCİ : Turkish Turkish

cinslikbilim uzmanı, °seksolog

CİNSLİKSİZ : Turkish Turkish

cinsliği olmayan, erkek ya da dişi olmayan, eşeysiz

ÇİNTAN : Turkish Turkish

kadın şalvarı

CİP, -Pİ : Turkish Turkish

her türlü arazide kullanılabilen ufak, hafif, motorlu taşıt

ÇIPI ÇIPI : Turkish Turkish

yıkanma, bıcı bıcı

ÇİPİL : Turkish Turkish

ağrılı ve kirpikleri dökülmüş

ÇIPIL : Turkish Turkish

tüysüz (genç)

ÇIPIL ÇIPIL : Turkish Turkish

suyla oynayarak

ÇIPILDAK : Turkish Turkish

çıplak

ÇİPİLLEŞMEK : Turkish Turkish

gözleri çipil duruma gelmek

ÇIPLAK : Turkish Turkish

üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan