Turkish Turkish
ÇIRAK : Turkish Turkish
saray ya da daire gibi büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak izin verilen kimse
ÇIRAK ETMEK ( YA DA ÇIKARMAK) : Turkish Turkish
geçim olanağı sağlamak
ÇIRAK ETMEK ( YA DA ÇIKARMAK) : Turkish Turkish
ir kimsenin beklediğinden az bir yararla baştan savıldığını anlatmak için kinayeli olarak kullanılır
ÇIRAKLIK : Turkish Turkish
çırak olma durumu, yamaklık
ÇIRAKLIK : Turkish Turkish
çırağın yaptığı iş
ÇIRAKLIK : Turkish Turkish
çırağa verilen ücret
ÇIRAKLIK ETMEK : Turkish Turkish
çırak olarak çalışmak
ÇIRAKMA : Turkish Turkish
üzerine kandil, mum ya da herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, şamdan
ÇIRALI : Turkish Turkish
çırası olan ya da çıra gibi reçineli olan
ÇIRALIK : Turkish Turkish
çıra olarak kullanılmaya elverişli
ÇIRAMOZ : Turkish Turkish
alıkçıların, ateşbalığı avlarken üzerinde çıra ve funda yaktıkları ızgara
CİRANTA : Turkish Turkish
ir senedi ciro eden kimse
CIRBAĞA : Turkish Turkish
küçük çocuk
CIRBAĞA : Turkish Turkish
gelişmemiş cılız çocuk
CIRBOĞA : Turkish Turkish
ir tür çöl sıçanı
CIRBOĞA : Turkish Turkish
cılız çocuk
ÇIRÇIL : Turkish Turkish
gemiyi yükleyip boşaltırken yararlanılan halat ya da zincirden yapılmış kancalı araç
ÇIRÇIPLAK : Turkish Turkish
üsbütün çıplak, çırılçıplak
CIRCIR : Turkish Turkish
kaynanazırıltısı
CIRCIR : Turkish Turkish
geveze
CIRCIR : Turkish Turkish
pamuk kozalarının pamuğunu ve çekirdeğini birbirinden ayıran çıkrık
CIRCIR : Turkish Turkish
ağustosböceği
ÇIRÇIR : Turkish Turkish
pamuğu çekirdeğinden ayırmaya yarayan aygıt
ÇIRÇIR : Turkish Turkish
küçük pınar
ÇIRÇIR : Turkish Turkish
cırcırböceği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani