Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇİRKİN : Turkish Turkish

yakışık almayan

ÇİRKİN KAÇMAK : Turkish Turkish

hoş olmayan bir durum olmak

ÇİRKİNCE : Turkish Turkish

çirkine yakın, çirkin bir biçimde (olan)

ÇİRKİNLEŞMEK : Turkish Turkish

çirkin bir duruma gelmek

ÇİRKİNLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

çirkin bir duruma getirmek

ÇİRKİNLİK : Turkish Turkish

çirkin olma durumu

ÇİRKİNLİK : Turkish Turkish

çirkin olanın niteliği

ÇİRKİNSEMEK : Turkish Turkish

ir şeyi çirkin bulmak

CIRLAK : Turkish Turkish

(ses için) hoşa gitmeyen, tiz

CIRLAK : Turkish Turkish

cırcırböceği

CIRLAK CIRLAK : Turkish Turkish

çok tiz ve ince bir sesle

CIRLAMAK : Turkish Turkish

ınce ve usandırıcı ses çıkarmak

CIRLATMAK : Turkish Turkish

cırlamasına yol açmak

CIRLAYIK : Turkish Turkish

örümcekkuşugillerden, ormanlık, çalılık yerlerde yaşayan, güzel öten bir kuş (lanius)

CIRLAYIK : Turkish Turkish

ağustosböceği

ÇİRLİ : Turkish Turkish

et ve meyve kurusuyla yapılmış bir tür yemek

CIRMALAMAK : Turkish Turkish

tırmalamak

CIRMIK : Turkish Turkish

tırnak izi

CIRNAK : Turkish Turkish

yırtıcı hayvan tırnağı

CIRNAKLAMAK : Turkish Turkish

tırmalamak

CIRNIK : Turkish Turkish

set duvarlarında su akacak delik

ÇIRNIK : Turkish Turkish

küçük boyda kayık

ÇIRNIK : Turkish Turkish

üç flok yelkeni bulunan, 200 tona kadar olabilen, tek ve yekpare direkli yelkenli

CİRO : Turkish Turkish

ir ticaret senedinin, alacaklı tarafından arka yüzüne imza atılarak başkasına devredilmesi

CİRO ETMEK : Turkish Turkish

ir ticaret senedinin ya da çekin arkasına gereken yazıyı yazmak