Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇIRPIŞTIRMAK : Turkish Turkish

ınce değnekle hafifçe vurmak

ÇIRPIŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir işi çarçabuk, özensiz ve üstünkörü yapmak

ÇIRPIYA GETİRMEK : Turkish Turkish

ir sıra üzerine getirmek

ÇIRPMA : Turkish Turkish

çırpmak eylemi

ÇIRPMA : Turkish Turkish

kumaşın kenarını kıvırıp dikmek için iğne, kenara göre çapraz tutularak ve çift kattan batırılıp tek kattan çıkarılarak yapılan dikiş biçimi

ÇIRPMAK, -AR : Turkish Turkish

hızla ve kesik kesik silkelemek

ÇIRPMAK, -AR : Turkish Turkish

ıki şeyi birbirine çarpmak

ÇIRPMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyin ucundan bir parça kesmek

ÇIRPMAK, -AR : Turkish Turkish

sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık gibi bir şeyle karıştırmak

ÇIRPMAK, -AR : Turkish Turkish

çalmak, hırsızlık etmek

ÇIRPTIRMAK : Turkish Turkish

çırpmak eylemini yaptırmak

CIRT : Turkish Turkish

kâğıt, kumaş gibi şeyler yırtılırken çıkan ses

CIRTLAK : Turkish Turkish

cırlak

CIRTLAK : Turkish Turkish

olgunluktan ezilebilecek duruma gelmiş (meyve, sebze)

CIRTLAMAK : Turkish Turkish

cırt diye ses çıkarmak

CIS : Turkish Turkish

çocukları ateşe ve tehlikeli şeylere karşı uyarırken söylenir

ÇİS : Turkish Turkish

kimi bitkilerden sızan ve katılaşarak sarımtırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli özsu, kudret helvası

ÇİŞ : Turkish Turkish

sidik

ÇİŞ ETMEK : Turkish Turkish

işemek

CISCIBIR : Turkish Turkish

çok parasız, çok yoksul

CISCIVIK : Turkish Turkish

çok cıvık

ÇİSE : Turkish Turkish

ınce yağmur, çisenti

ÇİSELEME : Turkish Turkish

çiselemek eylemi

ÇİSELEMEK : Turkish Turkish

(yağmur) ınce ince yağmak

ÇİSEMEK : Turkish Turkish

çiselemek