Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇITIRDATMAK : Turkish Turkish

çıtır çıtır ses çıkarmasına yol açmak

ÇITIRDAYIŞ : Turkish Turkish

çıtırdamak eylemi ya da biçimi

ÇITIRIK : Turkish Turkish

karışık, birbirine geçmiş, dolaşık

ÇITIRTI : Turkish Turkish

çıtırdama sesi

ÇİTİŞMEK : Turkish Turkish

irbirine geçip pekişmek

ÇITKIRILDIM : Turkish Turkish

aşırı incelik, dayanıksızlık ve çekingenlik gösteren (kimse)

ÇITKIRILDIMLIK : Turkish Turkish

çıtkırıldım olma durumu

ÇITKUŞU : Turkish Turkish

kuzey yarımkürede, koyu renkli, küçük, ötücü kuş

ÇITLAMAK : Turkish Turkish

çıt sesi çıkarmak

ÇITLATMAK : Turkish Turkish

ir şeyden çıt sesi çıkarmak

ÇITLATMAK : Turkish Turkish

-e) mec. bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek

ÇİTLEMBİK : Turkish Turkish

karaağaçgillerden, mercimekten az büyük, buruk lezzette meyvesi olan bir ağaç, melengiç (celtis)

ÇİTLEMBİK GİBİ : Turkish Turkish

ufak tefek, esmer ve sevimli

ÇİTLEMEK : Turkish Turkish

kabak çekirdeği, fıstık gibi şeylerin kabuklarını çıkararak yemek

ÇİTLEMEK : Turkish Turkish

çitle çevirmek

ÇİTLİK : Turkish Turkish

çit yapmaya elverişli dal ya da çubuk

ÇİTMEK : Turkish Turkish

ir araya getirmek, birleştirmek

ÇİTMEK : Turkish Turkish

kumaştaki deliği örerek kapamak

ÇİTMEK : Turkish Turkish

tarağın dişlerini iplikle bağlayıp sıkıştırmak

ÇİTMEK : Turkish Turkish

çitilemek

ÇİTMİK : Turkish Turkish

üzüm salkımının küçük dalı

ÇİTMİK : Turkish Turkish

ıki parmak ucuyla alınan miktar, çimdik

ÇITPIT, -TI : Turkish Turkish

ayak altında ezilerek çıtır çıtır ses çıkaran bir tür patlangaç

ÇİTSARMAŞIĞI : Turkish Turkish

çitsarmaşığıgillerin örnek bitkisi olan, daha çok tarla kenarlarında yetişen, beyaz çiçekli, sarılgan, otsu bitki (convolvulus arvense)

ÇİTSARMAŞIĞIGİLLER : Turkish Turkish

itişik taçyapraklı ikiçeneklilerden,çitsarmaşığı, kahkahaçiçeği, mahmude, küsküt gibi bitkileri içine alan bir familya