Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇOĞALTMA : Turkish Turkish

çoğaltmak eylemi

ÇOĞALTMA : Turkish Turkish

(bir yazıyı, bir belgeyi) çok duruma getirme, °teksir

ÇOĞALTMA MAKİNESİ : Turkish Turkish

özel bir kâğıt üzerine yazılmış yazıyı çoğaltmaya yarayan makine, °teksir makinesi

ÇOĞALTMAK : Turkish Turkish

miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak

ÇOĞALTMAK : Turkish Turkish

(bir yazıyı, bir belgeyi) çoğaltma makinesi kullanarak sayısını artırmak, °teksir etmek

ÇÖĞDÜRMEK : Turkish Turkish

fışkırtarak, kavis çizerek işemek

ÇÖĞDÜRMEK : Turkish Turkish

dayanma noktası ortada olan kaldıracın bir ucuna basarak kaldırmak

ÇÖĞMEK, -ER : Turkish Turkish

alçalmak, aşağıya inmek

COĞRAFİ : Turkish Turkish

coğrafyayla ilgili

COĞRAFYA : Turkish Turkish

yeryüzünü fiziksel, ekonomik, beşeri, siyasal yönlerden inceleyen bilim

COĞRAFYA : Turkish Turkish

ir yeryüzü parçasını, bir bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fiziksel, ekonomik, beşeri, siyasal gerçekliklerin tümü

COĞRAFYACI : Turkish Turkish

coğrafya araştırmaları yapan kimse

COĞRAFYACI : Turkish Turkish

coğrafya öğretmeni

COĞRAFYACILIK : Turkish Turkish

coğrafyacı olma durumu ya da coğrafyacının mesleği

ÇOĞU : Turkish Turkish

çok kez

ÇOĞU : Turkish Turkish

ın büyük bölümü

ÇOĞU KEZ : Turkish Turkish

(ya da

ÇOĞUL : Turkish Turkish

sözcüklerin belirli eklerle birden çok varlığı ya da kişiyi bildirme biçimi: ordular. geldik. evlerimiz gibi

ÇOĞUL EKLERİ : Turkish Turkish

çoğul kavramı veren belirli ekler

ÇOĞULCU : Turkish Turkish

çoğulculukla ilgili olan, °plüralist

ÇOĞULCU : Turkish Turkish

çoğulculuk yanlısı olan (kimse), °plüralist

ÇOĞULCU DEMOKRASİ : Turkish Turkish

çeşitli görüş ve eğilimde olan parti ya da örgütlere yönetimde söz hakkı tanıyan demokrasi biçimi

ÇOĞULCULUK : Turkish Turkish

çeşitli eğilimlerin, düşüncelerin, yönetimde etkisini kabul eden siyasal, sendikal yöntem, °plüralizm

ÇOĞULLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir sözcüğü çoğul yapmak

ÇOĞULLUK : Turkish Turkish

çoğul olma durumu