Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

ÇOKDİLLİ : Turkish Turkish

çok dil bilen ya da çok dille yazılmış olan

ÇOKDİLLİLİK : Turkish Turkish

çokdilli olma durumu

ÇOKDÜZLEMLİ : Turkish Turkish

irkaç düzlemin birbirini kesmesiyle oluşmuş (açı)

ÇÖKEK : Turkish Turkish

çukur yer

ÇÖKEL : Turkish Turkish

taşan bir suyun çekildikten sonra bıraktığı tortu

ÇÖKEL : Turkish Turkish

çökelti, °rüsup

ÇÖKELEK : Turkish Turkish

yağı alınmış süt ya da yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir tür peynir, kesik, ekşimik

ÇÖKELEK : Turkish Turkish

tortu

ÇÖKELGE : Turkish Turkish

ataklık, su kenarı, balçık

ÇÖKELMEK : Turkish Turkish

ir ayıracın yardımıyla sıvı dibine çökmek, °teressüp etmek

ÇÖKELTİ : Turkish Turkish

ir çökelme sonunda bir sıvının dibine çöken katı madde, °rüsup

ÇÖKELTMEK : Turkish Turkish

çökelmeye uğratmak, çökelmesini sağlamak

ÇÖKELTMEZ : Turkish Turkish

yıkama suyunda katı asıltı durumunda bulunan kirlerin yeniden çamaşır üzerine tutunmasını engelleyen temizleyici bileşikler

ÇÖKERMEK, ÇÖKERTMEK : Turkish Turkish

çöktürüp oturtmak

ÇÖKERMEK, ÇÖKERTMEK : Turkish Turkish

moral bozmak

ÇÖKERTME : Turkish Turkish

çökertmek eylemi

ÇÖKERTME : Turkish Turkish

deniz dibine indirilerek üstüne balıklar geldiğinde köşelerinden çekilip kaldırılan ağ

ÇOKEŞLİ : Turkish Turkish

aynı zamanda birçok kadınla evli olan (erkek) ya da birçok erkekle evli olan (kadın), °poligam

ÇOKEŞLİLİK : Turkish Turkish

karı ya da kocadan herhangi birinin birden çok sayıda olmasının toplumsal olarak onaylandığı evlilik biçimi, °poligami

ÇOKEVRELİ : Turkish Turkish

irçok evreden oluşan

COKEY : Turkish Turkish

yarış atlarına binen, yetenekleri bu amaca göre geliştirilmiş kimse, °jokey

COKEYLİK : Turkish Turkish

cokeyin yaptığı iş

ÇOKFAZLI : Turkish Turkish

irden çok fazı bulunan (akım, sistem)

ÇOKGEN : Turkish Turkish

çı oluşturacak biçimde dörtten çok kenardan oluşan kapalı düzlem

ÇOKGENLİLİK : Turkish Turkish

ınsan türünün ortaya çıkışında birçok primat türünün payı olduğunu ileri süren kuram