Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇOKGERÇEKÇİLİK : Turkish Turkish

gerçeğin tek olmadığını gerçeğin mantıksal, matematiksel, töresel vb. gibi bir- çok yanı olduğunu ileri süren öğreti

ÇOKGÖZELİ : Turkish Turkish

yapısında birden çok göze bulu-nan (hayvan ya da bitki)

ÇOKGÖZELİLER : Turkish Turkish

yapısında birden çok göze bulu-nan bitki ve hayvanlar

ÇOKKARILI : Turkish Turkish

aynı zamanda birden çok karısı bulunan (erkek)

ÇOKKARILLILIK : Turkish Turkish

ir erkeğin yasal olarak aynı zamanda iki ya da daha çok sayıda kadınla evli olabildiği evlilik biçimi, °polijini

ÇOKKATLI : Turkish Turkish

çoğunlukla üçten çok, bağımsız katı olan konut ya da yapı

ÇOKKOCALI : Turkish Turkish

aynı zamanda birden çok kocası bulunan (kadın)

ÇOKKOCALILIK : Turkish Turkish

ir kadının yasal olarak aynı zamanda iki ya da daha çok sayıda kocasının olabildiği evlilik biçimi, °poliandri

ÇÖKKÜN : Turkish Turkish

çökmüş olan

ÇÖKKÜN : Turkish Turkish

vücut, akıl ve ruhça gücü azalmış olan

ÇÖKKÜNLÜK : Turkish Turkish

çökkün olma durumu

ÇOKLARI : Turkish Turkish

irçoğu

ÇOKLARI : Turkish Turkish

irçoğu

ÇOKLARINCA : Turkish Turkish

irçok kimselerce, birçok kimse tarafından

ÇOKLARINCA : Turkish Turkish

irçok kimselerce, birçok kimse tarafından

ÇOKLUK : Turkish Turkish

sayı ya da ölçü yönünden çok olma durumu, °kesret

ÇOKLUK : Turkish Turkish

çoğunluk

ÇOKLUK : Turkish Turkish

sık sık, çokça, çok kez, çoğu

ÇÖKME : Turkish Turkish

çökmek eylemi, °inhitat

ÇÖKME : Turkish Turkish

ir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması

ÇÖKMEK, -ER : Turkish Turkish

ulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak

ÇÖKMEK, -ER : Turkish Turkish

üzerinde bulunduğu yere yıkılmak

ÇÖKMEK, -ER : Turkish Turkish

çömelmek

ÇÖKMEK, -ER : Turkish Turkish

oturmak, birdenbire oturmak

ÇÖKMEK, -ER : Turkish Turkish

(deve, sığır vb. için) olduğu yere oturmak