Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CÖMERT : Turkish Turkish

verimli

CÖMERTÇE : Turkish Turkish

cömert bir biçimde, sakınmadan, bol bol

CÖMERTLEŞMEK : Turkish Turkish

cömertçe davranmak

CÖMERTLİK : Turkish Turkish

eliaçıklık, bonkörlük, °semahat, °mürüvvet

ÇÖMEZ : Turkish Turkish

medreselerde müderrisin hizmetine bakan ve ondan ders alan öğrenci

ÇÖMEZ : Turkish Turkish

irinin kendi işini öğreterek yetiştirdiği kimse

ÇÖMEZLİK : Turkish Turkish

müderrisin yanında öğrencilik etme

ÇÖMEZLİK : Turkish Turkish

irinin sözünden çıkmama, davranışlarına uyma durumu

ÇÖMLEK : Turkish Turkish

toprak tencere

ÇÖMLEK HESABI : Turkish Turkish

güvenilmeyen, kuşkulu hesap

ÇÖMLEK KEBABI : Turkish Turkish

çömlek içinde pişirilen et yemeği

ÇÖMLEKÇİ : Turkish Turkish

çanak, çömlek, testi yapan ya da satan kimse

ÇÖMLEKÇİLİK : Turkish Turkish

çömlekçinin işi

ÇÖMLEKÇİLİK : Turkish Turkish

çanak, çömlek, testi gibi şeyler yapma sanatı, seramikçilik

ÇÖMMEK, ÇÖNMEK : Turkish Turkish

çömelmek

ÇONA : Turkish Turkish

çobanın yamağı

ÇÖNGÜL : Turkish Turkish

ufak bataklık, çamurlu küçük göl

CÖNK, -KÜ : Turkish Turkish

üyük yelkenli gemi

CÖNK, -KÜ : Turkish Turkish

saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derledikleri, uzunlamasına açılan, deri kaplı defter

CONTA : Turkish Turkish

geçirmezliği sağlamak için, sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilmiş, genellikle kauçuk ve kurşundan yapılan ince parça

COP, -PU : Turkish Turkish

kalın, kısa değnek

COP, -PU : Turkish Turkish

polislerin kullandığı içi demirli, silindir biçimli bereleyici işkence aracı

ÇÖP, -PÜ : Turkish Turkish

saman inceliğinde herhangi bir sap, dal ya da tahta parçası

ÇÖP, -PÜ : Turkish Turkish

yararsız, pis ya da zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin tümü

ÇÖPÇATAN : Turkish Turkish

kimin kiminle evleneceğini önceden kararlaştırıp gerçekleştirdiğine inanılan manevi güç