Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ADIMLARINI AÇMAK : Turkish Turkish

yürürken hızlanmak

ADIMLARINI SEYREKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

hızlı yürürken adımlarını yavaşlatmak

ADIMLARINI SIKLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

daha küçük ve çabuk adımlar atarak hızlı yürümek, ivmek, acele etmek

ADIMLIK : Turkish Turkish

adım uzunluğunda olan

ADIMLIK : Turkish Turkish

ir yerin fazla uzak olmadığını belirtmek için kullanılır

ADİSYON : Turkish Turkish

(lokanta, otel gibi yerlerde) hesap

ADLANDIRILMAK : Turkish Turkish

ad verilmek

ADLANDIRMA : Turkish Turkish

adlandırmak eylemi

ADLANDIRMAK : Turkish Turkish

ir kimse ya da bir şeyi ad kullanarak belli etmek, ad vermek, tesmiye etmek

ADLANMAK : Turkish Turkish

kendisine ad verilmek

ADLANMAK : Turkish Turkish

nitelendirilmek, adlandırılmak

ADLAŞMA : Turkish Turkish

eylem, sıfat vb. olan bir sözcüğün tümcede ad olarak kullanılması

ADLAŞMAK : Turkish Turkish

(ad dışında sözcük) ad olarak kullanılmak

ADLİ : Turkish Turkish

adaletle ilgili, türel

ADLI : Turkish Turkish

adı... olan

ADLI : Turkish Turkish

ünlü

ADLI ADI İLE : Turkish Turkish

herkesin bilip tanıdığı biçimde

ADLI SANLI : Turkish Turkish

ünlü

ADLİ TABİP : Turkish Turkish

adli tıpta görevli doktor

ADLİ TATİL : Turkish Turkish

her yıl 20 temmuz ile 5 eylül tarihleri arasında, yasada yazılı durumların dışında, hiçbir adli işlemin yapılmadığı süre

ADLİ TIP : Turkish Turkish

hekimliğin adalete yardım eden kolu ve adaletin bu işle uğraşan örgütü

ADLİ YIL : Turkish Turkish

mahkemelerin bir yıl içindeki çalışma süresi

ADLİSİCİL : Turkish Turkish

ir kimsenin mahkûmiyetinin olup olmadığının anlaşılması için konulmuş olan kayıt yöntemi

ADLİYE : Turkish Turkish

hukuk ve adalet işlerini gören devlet örgütü

ADLİYE : Turkish Turkish

hukuk ve adalet işlerinin yürütüldüğü resmi yapı